1 Aralık 2025

Van ve İzmir'de Emeğin Sesi Yükseldi! #Geçinemiyoruz Mitinglerindeydik!

29 Kasım tarihinde #Geçinemiyoruz, Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" bölge mitingleri Van ve İzmir'de gerçekleştirildi.

MANŞET Eylem ve Etkinlikler BASIN AÇIKLAMALARI

Van ve İzmir'de Emeğin Sesi Yükseldi! #Geçinemiyoruz Mitinglerindeydik!

29 Kasım tarihinde #Geçinemiyoruz, Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" şiarıyla bölge mitingleri Adana ve Samsun'da gerçekleştirildi. İzmir Mitingi'nde KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve Van Mitinginde ise KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz konuşma gerçekleştirdiler.

Konuşmalarda iktidarın rant, talan, yağma, savaş ve sermaye yanlısı politikalarına değinilirken, halkın bütçe hakkı talep edildi. Emekliler, kamu emekçileri, asgari ücretliler, öğrenciler, kadınlar, gençler ve toplumun ezilen bütün kesimlerine yönelik ortak mücadele ve demokrasi vurgusu ön plana çıktı. İktidarın ekonomik ve sosyal politikalarının halkın yüzde doksanından yüzde onuna transfer şeklinde gerçekleştiği, fakirin daha da fakirleştiği, zenginin ise daha da zengin olduğu bir düzen kurulduğu ifade edildi.

"Kaynak var, ama vicdan yok!", "Geçinemiyoruz", "Genel Grev, Genel Direniş" "Eşitlik", "Özgürlük", "Adalet", "Savaşa Hayır" sloganlarının ön planda olduğu mitinglerde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, halktan, emekten yana, demokratik bir bütçe talep edildi.

*Mitinglere ilişkin fotoğraflar konuşmaların sonunda yer almaktadır.

KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz'ün Van Mitingi konuşması aşağıdadır. (Konuşmanın tamamı için tıklayınız)

Dostlar,

Kamu Emekçileri,

Kadınlar, gençler, emekliler,

Bütçe hakkına sahip çıkanlar,

Hoş geldiniz,

Hoşgeldiniz Barışa Sevdalı, İradesine Sahip Çıkan Serhat Halkı ve Emekçileri!

Dostlar,

Biliyoruz ki, bütçeler sınıfsaldır ve gelir ile gider kalemleri sınıfsal tercihin sonucunda belirlenir.

Bütçenin gelir hanesi biz milyonların maaşlarından ve çarşıda, pazarda, ekmeğimizden, suyumuzdan alınan vergilerden oluşturuluyor.

Peki gider dediğimiz dağılım hanesinde biz milyonlar var mıyız?

Maalesef yokuz! AKP sermayeden yana tercihini iktidara geldiği 2002 yılında yaptı ve o günden bugüne değişen hiçbir şey yoktur.

Ne zaman “insanca yaşamak istiyoruz” desek,
“kaynak yok” diyorlar!

Kaynak var, ama vicdan yok!

Dolar milyoneri sayısı 68 bine çıktıysa, Beşli Çeteye verilen projelere 202 milyar TL garanti ödemesi yapılıyorsa, demek ki kaynak var!

Kaynak kamu emekçilerine, işçilere, çiftçilere, emeklilere, kadınlara, gençlere değil sermayeye akıyor.

Bilimsel, nitelikli, parasız ve anadilinde kamusal hizmetlere kaynak aktarmada eli sıkı ama Ankara’daki yetmiyor gibi Ahlat’ta, Marmaris’te yeni Saraylar yapmada cömert bir iktidarla karşı karşıyayız!

2026 bütçesi adeta kamu hizmetlerinin çöküşünü hızlandırmak için yazılmış.

KESK olarak umudu, mücadeleyi büyütmeye, emekçilerin ve halkın bütçesi için, eşitlik ve barış için, emek için birlikte yürümeye devam edeceğiz!

Çünkü haklıyız.

YAŞASIN EMEK, DEMOKRASİ VE BARIŞ MÜCADELEMİZ!

BİJİ AŞİTİ!

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak'ın İzmir Miting konuşması aşağıdadır. (Konuşmanın tamamı için tıklayınız)

Dostlar,

Kamu Emekçileri,

Kadınlar, gençler, emekliler,

Bütçe hakkına sahip çıkanlar,

Tariş Direnişine, Madenci Eylemlerine, Aliağa Tüpraş ve PETKİM’de Özelleştirmelere Karşı Eylemlere ve Sayısız Greve Ev Sahipliği Yapan Sevgili Egeli Emekçiler,

Hoş geldiniz!

Dostlar,

Taleplerimiz insan onuruna yakışır bir yaşam standardının sağlanması için asgari taleplerdir. Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmalıdır.

Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ve özelleştirilmesine son verilmelidir.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilmeli, kadınların güvenceli istihdam arttırılmalı, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetler genişletilmelidir.

Sefalet düzeyindeki asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmadır.

Kamu emekçilerinin grev hakkı önündeki engeller kaldırılmalı,4688 sayılı sendika yasası evrensel sendikal normlarla uyumlu hale getirilmelidir.

Yandaş Konfederasyonun onayıyla kamu emekçilerini ve emeklilerini sefalete mahkûm eden “Toplu Sözleşme” derhal yenilenmelidir.

Kayıplarımız telafi edilmeli, en düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.

Güvenceli-kadrolu istihdam esas alınmalıdır.

Gelir vergisi birinci dilim oranı %15 ten %10’a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan maaş

lar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.

Belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmalıdır.

Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine aktarılan Hazine garantilerine son verilmelidir.

Vergilerimiz, ülkenin kaynakları güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmalıdır.