Bundan 46 yıl önce 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında, başından sonuna örgütlü bir şekilde hayata geçirilen, gerici-faşist güçlerin saldırıları sonucu Maraş’ta kadın, çocuk, genç, yaşlı, hamile, hasta, yaralı ayrımı yapılmaksızın devletin gözü önünde yapılan saldırılarda resmi kayıtlara göre 111 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştır.
Katliamın boyutları resmi açıklamaların çok daha ötesinde yaşanırken, katliamın sorumlularına göstermelik yargılamalar yapılmış, yaşanan katliamın üzeri örtülmüştür.
Ne yazık ki cezasızlık politikası sonucu yeni katliamlara yol verilmiş, muhalif kesimlere yönelik daha da yoğun antidemokratik baskı politikaları hayata geçirilmiş, faali meçhul cinayetler ve yeni katliamlarla ülke kaos ortamına sürüklenmiştir.
Maraş Katliamının üzerinden tam 22 yıl sonra, 19-22 Aralık 2000 tarihinde ise ülke genelindeki F Tipi cezaevleri ile getirilmek istenen tecrit uygulamasına karşı süresiz açlık grevine başlayan devrimcilere karşı 20 ayrı cezaevinde 10 bin asker ve polisle düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu!”nda 30 kişi yaşamını yitirmiştir.
KESK olarak yaşanan bütün katliamlarda kaybettiğimiz canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, insanlığın hedef alındığı katliamları, katliamların arkasındaki kirli ilişkileri hafızalarımızdan sildirmek isteyenlere karşı emek ve demokrasi mücadelesini sürdürüyor, ayrım yapmaksızın dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın bütün katliamların ‘insanlığa karşı suç’ olarak görülmesi gerektiğini ifade ediyoruz.