Üçü tutuklu, on ikisi tutuksuz toplam 15 kadın yönetici ve üyemizin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Ankara’da yapıldı. Saat 14.00 başlayan duruşma sonucunda yaklaşık on aydır tutuklu bulunan SES Merkez Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Tüm Bel-Sen Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren ve Eğitim Sen Ankara 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan tahliye oldu.
KESK olarak, özgürlüğüne kavuşan arkadaşlarımıza ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, tutuklu tüm yönetici ve üyelerimiz serbest bırakılıncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
Bilindiği üzere konfederasyonumuza yönelik operasyonlar kapsamında 13 Şubat 2012 tarihinde, aralarında KESK Kadın Sekreterimiz Canan Çalağan ve bağlı sendikalarımızın Merkez Kadın Sekreterlerinin bulunduğu toplam 15 kadın yönetici ve üyemiz gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan altı arkadaşımız tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken dokuzu 16 Şubat 2012 tarihinde tutuklanmıştı. 232 gün sonra, 4 Ekim 2012 tarihinde ilk duruşmalarına çıkan tutuklu kadın yönetici ve üyemizden altısı tahliye edilirken üçünün tutukluluğunun devamına karar verilmişti. Bugün yapılan ikinci duruşmada 16 Şubat 2012 tarihinden beri tutuklu olan üç kadın yöneticimiz de tahliye oldu. Tutuklu yargılananın kalmadığı davanın bir sonraki duruşması 18 Nisan 2013 tarihinde yapılacak.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşma öncesi KESK üyelerinin yanı sıra uluslar arası konfederasyon-federasyon temsilcileri, siyasi parti temsilcileri,emek ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin, Ankara Kadın Platformunun da aralarında bulunduğu emek ve demokrasi güçleri adliye önüne yapılan basın açıklamasına katılarak yargılanan arkadaşlarımıza destek verdi.
KESK adına yapılan basın açıklamasını okuyan Genel Sekreterimiz İsmail Hakkı Tombul kadın arkadaşlarımızın yargılandığı davanın ve ardı ardına KESK’e yapılan operasyonlar sonucunda yaşanan göz altıların, tutuklamaların asıl hedefinin mücadeleci sendikacılık olduğunu vurguladı.
Dava süreci hakkında kısaca bilgi veren Genel Sekreterimiz, “Bugün burada ikinci duruşmasına çıkacak olan kadın arkadaşlarımız daha ağır bir suç işlemiştir. Çünkü onlar, kadın cinayetlerinin gazetelerin üçüncü sayfaları doldurduğu, şiddetin hem cinsleri milletvekillerine kadar uzandığı bir ülkede kadına yönelik her türlü şiddete ve ayrımcılığa karşı seslerini yükseltmişlerdir” diye konuştu.
Tombul, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada adaletten, hukuktan yana olanların gözünün, kulağının bugün görülen duruşmada olduğunu kaydederek “çünkü bu dava ne tek başına, on ay sonra ikinci duruşmalarına çıkacak olan kadın arkadaşlarımızın ne de KESK’in davasıdır. Bu dava emekten, demokrasiden, barıştan yana olanların davasıdır” dedi.
Konuşmasında, sendikal faaliyetlerimizi suç olarak gösterenlere de seslenen Genel Sekreterimiz, “Bu ülkede emeğin hak ve özgürlüklerini savunmak, bunun için sendikal faaliyet yürütmek suçsa arkadaşlarımız gibi bizler de bu suçu işledik, işlemeye de devam edeceğiz. Ve onur duyacağımız bu suçtan yargılanmaya hazırız. Peki, siz yürekleri emek, demokrasi ve barıştan yana atan milyonları yargılamaya hazır mısınız? “ dedi.
Tutuklu KESK’ler için bir ayrıcalık değil sadece adalet istediğimizi vurgulayan Genel Sekreterimiz İsmail Hakkı Tombul “Hakikati dile getirmekten bir an olsun vazgeçmeden yürüttüğümüz mücadelemizde; şiddete karşı barışın sesini yükseltmekten, emekçilerin haklarına sahip çıkmaktan ve eşit, özgür, demokratik bir Türkiye talebini ifade etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Tombul`un ardından, uluslararası konfederasyon ve sendika temsilcileri, DLF (Danimarka)`den Peter Hess-Nielsen, Gew (Almanya)`den Ulrich Thoene, SNES Fsu (Fransa)`dan Odile Cordeiler, NASUWT (Birleşik Krallık)`tan Abdullah Muhsin, EPSU`dan Jan W. Goudriaan, Lararforbundet (İsveç)`ten Ola Carnelid, Manfred Brinkmann, söz alarak dayanışma mesajlarını iletti.
Tahliye haberinin ardından konuşma yapan Konfederasyonumuz KESK Genel Başkanı Lami Özgen, tüm KESK‘liler serbest bırakılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi belirtti.