Konfederasyonumuzda Hukuk ve TİS uzmanı olarak çalışan arkadaşımız sabah saatlerinde gözaltına alınmış, saat 07.00’ de İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın talimatıyla genel merkezimize gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM ekipleri,“çalışan arkadaşımızın iş yeri olduğu” gerekçesiyle arama yapmak istemiştir.
Hukuksuz ve keyfi bir şekilde bütün dosya, evrak ve bilgisayarlarımıza el koyup Konfederasyonumuzu izole etmeye dönük binamızın tümünde arama yapma girişimine karşı Yürütme Kurulu üyelerimiz haklı olarak direnmiştir. Yürütme Kurulu Üyelerimizin sadece çalışanımızın bilgisayarının imajının alınmasıyla sınırlandırılması şartıyla aramaya izin verileceği konusunda kararlı bir tutum izlemesi sonucunda arama kararı değiştirilmiştir. Basına “KESK’e operasyon” olarak yansıtılanların yaşanan gerçekle uzaktan yakından bir ilgisi bulunmamaktadır.
Evet, bir operasyon vardır. Ancak bu operasyon KESK’e değil sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi veren kamu emekçilerine, emek ve demokrasi güçlerine KESK nezdinde göz dağı verme operasyonudur.
KESK olarak kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkum etmeyi hedefleyen 4688 Sayılı yasa tasarısı başta olmak üzere siyasi iktidarın tüm saldırı politikalarına karşı sürdürdüğümüz mücadelenin yükseldiği bir dönemden geçtiğimiz bilinmektedir. Özellikle yüz binlerce kamu emekçisinin talepleri için alanlara çıktığı 21 Aralık grevimizle mücadelenin belli bir ivme kazandığı aşikar olan bu dönmede yaşanan gözaltı ve arama tesadüf değildir. KESK’in fiili meşru mücadelesini engelleyemeyeceğini bilenler kamu emekçileri arasında saygınlığımızı zedelemeye yönelik hiçbir dayanağı olmayan operasyonlarla başarılı olacaklarını ummaktadır.
Çalışanımızın göz altına alınmasını kınıyor, hiçbir baskının, yıldırma operasyonun bizleri sendikal hak ve özgürlükler mücadelemizden geri adım attıramayacağının bilinmesini istiyoruz. Yirmi beş yıldır gelmiş geçmiş onlarca siyasi iktidara karşı bu mücadeleyi her türlü baskıya rağmen bu günlere kadar nasıl sürdürdüysek bundan sonra da sürdürmeye kararlıyız.
Toplumu tek tipleştirmeye, bir korku imparatorluğu kurmaya yönelik planlı stratejinin parçası olan bu gözaltı ve baskılara karşı, başta üyelerimiz olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini seslerini yükseltmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz.