Tüm illerden binlerce emekçinin "Ankara Yürüyüşü" dünyanın gözü önünde gaz bombaları, biber gazı ve tazyikli su ile engellenmiştir. Bu açık hukuksuzluğun kamuoyunda tepki ile karşılandığı saatlerde Ostim’de sabah ve akşam saatlerinde iki patlama meydana gelmiş, onlarca emekçi yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.
Bu patlama, iş sağlığı ve güvenliğindeki insanı değil sermayeyi esas alan anlayışın, denetimsizliğin ve kayıt dışılığın patlamasıdır. Sorumlusu ise yapılan uyarıları ve eleştirileri dikkate almayan, kamuda da aynı sorunların yaşanmasına yol açacak düzenlemeleri torba yasaya koyan, bakanlığı işverenlerin bürosu gibi kullanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıdır. Ancak suçüstü yakalanan Hükümet ve Bakanlık her zamanki gibi dikkatleri başka yöne çevirmenin ve konuyu çarpıtmanın arayışına girmektedir.