Sanat Meslek Örgütlerinden, Başbakan Erdoğan’ın Sözlerine ve
Özelleştirmeye Sert Tepki!
Kültür Sanat Sen, TOBAV, DETİS ve TOMEB,"Bunlar yarım porsiyon aydınlar" diyen Başbakan Erdoğan’ın tutumuna karşı ortak bir bildiri yayımladı.
Bildiride, hükümetin sanatçıları hedef gösterdiği ve sanatın özgürlüğünün vesayet altına alındığı vurgulandı. Ödenekli sanat kurumlarının özelleştirilmesiyle, Anadolu’daki tiyatro hareketinin biteceği belirtildi.
Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat Sen), Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV), Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETÎS) ve Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB), ortak bir bildiri ya yayımlayarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın" Bunlar yarım porsiyon aydınlar" sözlerine sert tepki gösterdiler.
Devletin kamu yararına kuramları oluşturmakla yükümlü olduğuna vurgu yapılan bildiride, "Sosyal devlet anlayışı gereği; eğitim, sağlık, kültür, sanat hizmetleri, kâr amacı güdülmeden halkın hizmetine sunulur. Bu nedenle, devlet kurumları olan tiyatro, opera ve baleye halkın oylarıyla işbaşına gelen her hükümet aynı gözle bakmak zorundadır. Tüm gelişmiş ülkelerde ödenekli sanat kurumlarım kuran devlet, onları destekler ve yaygınlaşmasını sağlar. Çünkü tiyatro, opera ve bale sanatları; toplumsal kültürün gelişmesi açısından vazgeçilmez öğelerden biridir" denildi.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:" Bu kurumlardaki sanatsal etkinlikler ödenekli sanat kurumlarını tasfiye etmek isteyen hükümetin cebinden çıkan paralarla değil, halkın verdiği vergilerle sağlanır. Öte yandan devlet, ödenekli sanat kurumlarının gelişimi için iktidarların müdahalelerini önlemek adına tedbirler alır. Bu uygulamaların aksine yaklaşımlar sergileyen bugünkü zihniyet ‘Ben yaptım oldu‘ mantığı ile sanat kurumlarını ve bu kurumların çalışanlarını potansiyel suçlu ilan ederek, onları toplum önünde itibarsızlaştırıp hedef göstermektedir.
Ayrımcı söylemler Bu, sanatın özgürlük, özerklik ve özgünlüğünün vesayet altına alınması demektir. Kültür ve sanatla uğraşanları elitlikle, jakobenlikle etiketleyip, onları’ yarım porsiyon aydın’ olarak niteleyip, küçümseyen anlayış; siz biz gibi ayrımcı söylemler kullanarak, her fırsatta sanatçıları halkın önünde kendilerine düşman gibi göstermeye çalışmaktadır. Bunu yapanlar ‘muhafazakâr sanat’ iddiasıyla toplumumuzun ve ülkemizin tarihsel, kültürel, sanatsal değerlerini gerçek dışı bilgilerle yozlaştırıp, kendi siyasal ideolojik hedefleri doğrultusunda toplum mühendisliğine soyunarak halkı ve sanatı derin bir karanlığın içine çekmeyi amaç edinmektedirler."
"Gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde devlet eliyle tiyatroculuk olmaz" diye yola çıkan "özelleştirme yandaşları" , gerçekdışı söylem kullandıklarına işaret edilen bildiride, bilinenin aksine Avrupa’nın pek çok ülkesinde devletin bütçesinden tiyatrolara büyük paylar ayrıldığının altı çizildi.
Bildiride,"Bu gelişmiş ülkelerdeki tiyatroların özerk yapıları hükümetlerin repertuvarlara müdahalesini de engellemektedir" denildi. DT her kesimi kucaklıyor Devlet Tiyatroları’nın (DT) anayasanın çizdiği çerçeve içerisinde kuruluşundan bu yana toplumun her kesimini kucakladığı ve her kesimi nitelikli sanat ürünleriyle buluşturduğuna dikkat çekilen bildiride,"DT ve diğer ödenekli sanat kurumlarının özelleştirilmesi halinde, ülkenin sosyo ekonomik koşulları içinde çok az ücret alıp, geçim sıkıntısı çeken geniş halk kesimleri, bu etkinlikleri, maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle izleme olanağını bulamayacaklardır. Bu durum, başta Anadolu’daki tiyatro hareketini bitirecek, metropol kentlerin ise ulusal ve evrensel nitelikli, büyük prodüksiyonlardan mahrum kalmasını getirecektir" görüşü dile getirildi.
Tiyatroların özelleştirilmesi fikrinin "tiyatro sanatının idam fermanı" olduğuna vurgu yapılan bildiride," Soruyoruz: Bu girişim tamamlandıktan sonra sıra nereye gelecektir? Özel sanat kuruluşları ve bireysel üretilen sanat türleri için de yeni sistemler mi devreye girecektir? Amaçlanan, bu yolla tek tip insan yetiştirilmesi midir? Bizler kültürümüze, sanatımıza, tiyatrolarımıza sahip çıkıyoruz" denildi.