Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu üyeleri Savaş İka ve Mehtap Tekdemir Samsun’dan ‘koşulsuz atama, kadrolu-güvenceli iş’ talebiyle başlattıkları yürüyüşü 19 Kasım’da Ankara’da sonlandıracaklar.
Neden yürüyorlar?
Mehtap Tekdemir, Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu ve 2 yıldır atama bekliyor. Bir-iki dönem ücretli öğretmenlik yapan Tekdemir, bu sürede maaşının eksik yattığını ve bayramların, tatillerin maaşından kesildiğini dile getiriyor. Halkın devlete güvendiğini ancak devletin verdiği sözleri yerine getirmediğini söyleyen Mehtap Tekdemir, “Ben de 55.000 öğretmen atanacağına inandım, hala atanamadım” diyor.
Uşak Üniversitesi Sosyal Bilgiler mezunu Savaş İka, 1,5 yıldır atama bekliyor. Bir dönem ücretli öğretmenlik yapmış, bir süre çağrı merkezinde çalışmış ancak artık kendi mesleğini yapmak istediğini söylüyor ve ekliyor: ‘Artık yeter!’
Sorun Hepimizin!
Bayram boyunca yürüyüşlerini sürdüren öğretmenler, gittikleri illerde basın açıklaması yaparak taleplerini dile getiriyorlar. İka ve Tekdemir’in Çorum’da yaptıkları basın açıklamasına kısa sürede 300 kişinin destek vermesi ise bu sorunu herkesin sorunu olarak görenlerin desteklerinin çoğalacağının habercisi.
Sesini Yükselt!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, geçenlerde katıldığı bir programda Bakanlığın 150.000 öğretmen ihtiyacının olduğunu, ancak bunlardan en fazla 80.000’inin atamasının yapılacağını dile getirmişti. Geriye kalan 70.000’e ise ‘yeteneklerini keşfetmelerini, başka yerlerde iş aramalarını’ tavsiye etmiş; kamuyu istihdam alanı olarak görmekten vazgeçmek ve özel sektördeki meslek alanlarına yönelmek gerektiğini dile getirmişti.
Bakanlık, ihtiyacını 150.000 öğretmen olarak açıklamış olsa da Türkiye’de 300.000 öğretmen atama bekliyor. 300.000 öğretmen 55.000 atama yapılacağını duyarak seviniyor, bu sözün sonunda 11.000 atamanın yapılmasına şaşırıyor. Ve öfkeleniyor!
Ve öfkelenen öğretmenler sokakları arşınlayarak yürüyor. Bakan Dinçer, onların bu sorunu uydurduklarını dile getiriyor; ama onlar atanamayarak intihar eden arkadaşlarının sözlerini seslerine katarak yürüyor ve onların hayatlarının ‘uyduruktan’ yok olmadığını gösteriyorlar. Kadrolu öğretmen açığının sözleşmeli öğretmenlikle kapatılmasına karşı, güvenceli çalışma haklarını dile getirmek için yürüyorlar. Ve bu taleplerine ortak olacakları, 19 Kasım’da Ankara’da yapacakları mitinge çağırıyorlar.