Dün başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere birçok ilde onbinlerce kadın, AKP hükümetine ve “Kürtaj cinayettir” açıklaması yapan Başbakan’a karşı tepkilerini meydanlara taşıyarak yanıt verdi.
Haftalardır Başbakan, Bakanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı kadınların “kürtaj hakkını kısıtlamak” için kamuoyu oluşturmaya çalışırken; bu kez söz kadınlardaydı.
Ankara’da Kolej Meydanı’nı dolduran kadınlar, “Kürtaj için orta yol yok: Kürtaj haktır” “Kürtaj haktır, Roboski Katliam” dediler.
Ankara
Kürtaja Yasağına Karşı Kadın İnsiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen 60 kadın örgütü “Kürtaj cinayettir”, “Her kürtaj bir Uludere’dir” diyen Başbakan’a karşı renkli balonları ve AKP iktidarına yönelik sert mesajları ile Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu önünde buluştular. Her yaştan kadının katıldığı yürüyüşün en önünde“Kürtaj yasağı= devlet terörü; devlet terörü=Uludere katliamı” yazılı pankartlarını taşıdılar. “Cinsiyetçi, baskıcı, ırkçı yasaları tanımıyoruz”, “Devlet tecavüzcüleri üzmez”, “Uludere’yi unutmayacağız, unutturmayacağız” yazılı dövizler taşıdılar.
Kolej Meydanı’nı dolduran kadınlar adına Tertip Komitesi’nden Gülşen Ülker konuşma yaptı. Türkçe ve Kürtçe açıklama yapılan mitingde konuşma yapan Ülker, “Yasal değil, yasak kürtaj öldürür, bizler, AKP’nin ölüm yanlısı politikalarını derhal sonlandırılması talebimizi buradan yüksek sesle söylüyoruz. Demokrasiden, eşitlikten ve özgürlükten yana olan herkesi bu mücadelemizde yer almaya davet ediyoruz” dedi.
Basın metninin Kürtçe’sini de Şengül Çelik okudu. Kadınlar açıklamaların ardından, halaylar çektiler ve ellerindeki balonları havaya bıraktılar.
İstanbul
İstanbul Pangaltı’nda dün bir araya gelen binlerce kadın, Taksim Meydanına yürüdü. Kadınlar, “Kürtaj haktır karar kadınların, kürtaj yasaklanamaz bedenimiz bizimdir” dedi. Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu üyesi kadınlar, zılgıtlar, alkışlar ve sloganlar eşliğinde Taksim’e yürüyüşe geçti. Taksim Meydanı’nda kadınlar adına açıklamayı ise Göknil Akdağ yaptı. Akdağ, “Başbakan ‘üç çocuk doğurun’la başladığı milliyetçi, muhafazakar, kadın düşmanı politikalarını ‘kürtaj cinayettir’ ile sürdürdü. Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını her fırsatta dile getiren, nüfusu arttırarak sermayeye ucuz emek sağlamak için erkek egemenliğinin en kadim politikalarını göreve çağıran Başbakan, kürtajın yasaklanması için düzenleme emri verdi” dedi.
“Bakanından Diyanet İşlerine Başkanına kadar bir dizi erkek devlet sözcüsü kürtajın yasaklanmasına ilişkin fetva vermeye başladı” diyen Akdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne cinsiyetçi medyanın hakaretleri, ne polisin şiddeti haftalardır kadınların sokaklara dökülmesinin önüne geçemedi. Başbakan milliyetçi histerisiyle ‘her kürtaj bir Uludere’dir’ dedi. Oysa kürtaj ya da sezeryan değil, Uludere bir cinayettir, katliamdır. Katliam, günde beş kadının savcılıklara, karakollara başvurduğu halde korunamaması ve devletin bilgisi dahilinde erkekler tarafından öldürülmesidir” dedi.
İZMİR
’Kürtaj Haktır Karar Kadınların İzmir Platformu’ çağrısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kadınlar, Büyükşehir Belediyesi binası önüne yürüdü. Burada alkış tutup düdük çalarak protestoda bulunan kadınlar, ’Kürtaj hakkımız engellenemez’, ‘Elini bedenimden çek’, ‘Kuluçkaya kendin yat’, ’Kürtaj değil Uludere katliam’ sloganları attı.
Kadınlar adına yapılan açıklamada, şöyle denildi: "Tecavüzcülerin bile serbest bırakıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Doğum kontrolü ve kürtaj hakkı, kendi bedenimiz üzerindeki egemenlik hakkımızın bir parçasıdır. Kadın bedeni üzerinde ne erkeğin, ne toplumun ne devletin herhangi bir tasarrufu yoktur. Kürtaj cinayet değildir, asıl olarak kürtajı yasaklamak, kadın ölümlerini arttırmak demektir. Ülkemizde sağlıkta dönüşüm uygulamaları ile kadınların gebeliği önleme hizmetlerine ulaşmasını ve kürtaj hakkından yararlanması güçleştirilmektedir. Sezaryen ise bir doğum yöntemidir. Doğumun ne yolla yapılacağı annenin ve çocuğun sağlığı gözönünde tutularak hekimle planlanır. Bu konuda devletin müdahalesi abesle iştigaldir. Doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz. Kürtaj hakkımızla uğraşmayı bırakın."
Kadınlar, açıklamanın ardından müzik grubunun şarkıları eşliğinde eğlenerek protestolarını gerçekleştirdi.