Hükümetin 2-3 Kasım tarihli resmi gazetelerde yayınladığı kamu hizmetlerini ticarileşme sürecini tamamlayan Kanun Hükmünde Kararnameleri protesto etmek için dün (4 Kasım) YKM önünde toplanan yüzlerce KESK’li kamu emekçisi Başbakanlık’a yürüdü.
Başbakanlık önünde dönem sözcüsü BES 2 No’lu Şube Başkan’ı Mevlüt Çakmak KESK Ankara Şubeler Platformu adına basın açıklamasını okudu, daha sonra KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul bir açıklama yaptı.
Genel Sekreterimiz konuşmasında;
Türkiye son günlerde adeta bir KHK terörü yaşıyor, her gün akşam yatarken sabah ne ile karşılaşacağımızı bilemiyoruz, Türkiye adeta bir Muz Cumhuriyet’ine dönüşüyor, hükümet 3 Mayıs’ta yani eski yasama döneminde KHK çıkarma yetkisi almıştı. Aradan bir seçim geçti, Meclis yenilendi, 1 Ekim’de TBMM açıldı, fakat hükümet Meclisi de devre dışı bırakarak ancak darbe koşullarında kullanılan KHK çıkarma yoluyla kamu hizmetleri ticarileştirme sürecini tamamlıyor.
Bu KHK’lar ile sağlık hizmetlerinin piyasalaşmasının hukuki alt yapısı tamamlandı. Kamu Hastaneleri Birlikleri Meclis’in ve demokratik kamuoyunun denetiminden kaçırılarak yasalaştırıldı.
Hastaneler birden beşe kadar yıldızlar verilerek sınıflandırılıyor, parası olanlar “iyi hastanelere” parası olmayanlar “kötü hastanelere” gidecek! Yani ne kadar para o kadar sağlık anlayışı gerçekleştirilmiş oluyor.
Türkiye’de 200bin’e yakın hemşire işsiz gezerken ithal hemşire ve doktor getirilmek isteniyor! Bunun bir tek gerekçesi var, o da; “oluşacak sağlık tekellerine ucuz iş gücü yaratmak!”
Artık reform, yenilik, değişim lafından korkar olduk, ne zaman hükümet bu lafları ederse peşinden emekçilerin kazanılmış haklarını ellerini alacak düzenlemeler gündeme geliyor.
Bir başka KHK ile “kamuda devrim, eşit işe eşit ücret getirildi” deniliyor. Bu ifade gerçeği yansıtmıyor; müsteşar, genel müdür gibi üst düzey yöneticilerin ücretleri yükseltilerek özel sektörden yönetici transferinin alt yapısı hazırlanıyor. Önemli sayıda kamu emekçisi hak kaybına uğruyor.
Bir başka oyun da kamu emekçilerine toplu sözleşme hakkı üzerinde oynanıyor, doğrudan toplu sözleşme konusu olan mali haklar KHK’lar ile düzenlenmek isteniyor.
Biz kamu hizmetlerinin ticarileşmesine başından itibaren itiraz ettik! İtiraz etmeye de devam edeceğiz! Biliyoruz AKP hükümeti itiraz edenleri muhalefet edenleri sevmiyor, cezalandırıyor, baskıyla korkutmaya çalışıyor ancak KESK korkmadan mücadelesine devam etmekte kararlıdır! Bizim mücadelemiz sadece kamu emekçilerinin değil milyonlarca yurttaşımızın eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir kamu hizmetlerinden yararlanması mücadelesidir, dedi.