Polisin toplumsal olaylarda yoğun bir şekilde kullandığı gaz bombaları can almaya devam ediyor. Yetkililer, her ne kadar "Güvenlik güçlerimiz orantılı güç kullanmıştır" açıklamasında bulunsa da, uygulamalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Önce Mustafa Dağ sonra da 18 aylık Mehmet Uytun, 60 yaşındaki Kazım Şeker, emekli öğretmen Metin Lokumcu, Hatice İdin ve 13 yaşındaki Doğan Teyboğa, polisin attığı gaz bombalarının ya isabet etmesi ya da gazın etkisiyle yaşamını yitirdi.
12 Haziran’da Şırnak’ta polisin gaz bombası atması sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 54 yaşındaki Barış Annesi Hatice İdin’in ardından, bu kez de Silopi İlçesi’nde 13 yaşındaki Doğan Teyboğa, kafasına isabet eden gaz bombası sonucu yaşamını yitirdi. Polisin hemen hemen her olayda yoğunca kullandığı ve özensiz bir şekilde kitlenin içerisine fırlattığı gaz bombaları can almaya devam ediyor. Son aylarda polisin kullandığı gaz bombalarından dolayı çok sayıda kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi de yaralanırken, polisin hiçbir yaptırımla karşılaşmaması ve "güvenlik güçlerimiz orantılı güç kullanmıştır" açıklamaları ile cesaretlendirmeleri yeni can kayıplarına neden oluyor.
Hemen hemen her gösteride çok sayıda gaz bombası kullanılmasına karşın hiçbir önlem alınmazken, polisin stoklarını ilk 5 ayda tüketmesi ve 2011 yılında Başbakanlık tarafından ayrılan bütçe ile yeni gaz bombaları alınması da polisin ne şekilde gaz bombası kullandığını gözler önüne sermişti.
En son Silopi’de 24 Temmuz akşamı polisin attığı gaz bombası soncu kafasından ağır yaralanan 13 yaşındaki Doğan Teyboğa isimli çocuk kaldırıldığı hastanede ameliyat edildikten sonra yaşamını yitirdi.
Gaz Bombaları Öldürüyor
* Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 Ekim 2009 tarihinde yapılan gösteriye polisin müdahale etmesi sonucu gaz bombası kafasına isabet eden 18 aylık bebek Mehmet Uytun yaşamını yitirdi.
* 4 Nisan 2009’da Amara’da Mustafa Dağ Jandarma’nın attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
* 27 Nisan 2011’de Bismil’de YSK’nin veto kararına karşı gösterilerde öldürülen İbrahim Oruç’un katillerinin bulunması için yapılan yürüyüşte, polisin attığı gaz bombalarından etkilenen 60 yaşındaki Kazım Şeker kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
* 31 Mayıs 2011’de Artvin’in Hopa ilçesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek isteyen gruba müdahale eden polisin attığı gaz bombalarından etkilenen 54 yaşındaki emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
* 12 Haziran 2011’de Şırnak’ta Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun seçim zaferini kutlayan kitleye saldıran polisin attığı gaz bombasından etkilenen Hatice İdin yaşamını yitirdi.
Gaz bombasından Ağır Yaralananlar
* 24 Haziran’da Yüksekova’da YSK’nin Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürme kararını protesto etmek amacıyla yapılan gösteriye saldıran polisin sıktığı gaz bombası sırtına isabet eden Ümit Özeren yaralandı.
* 12 Haziranda Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun Siirt’teki seçim kutlamasında polisin kalaslarla dövdüğü 75 yaşındaki Halime Kayar ağır yaralandı. Ayrıca Kayar’ın sol gözünde yüzde 80 zedelenme olduğu anlaşıldı. Kayar günlerce yoğun bakımda kaldı.
* 25 Haziranda Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşe müdahale eden polisin attığı gaz bombası 18 yaşındaki Hüseyin Caruş’un gözüne isabet etti. Caruş sol gözünü kaybetti.
* 26 Haziran’da Mardin’in Nusaybin ilçesinde YSK’nin Hatip Dicle kararını protesto eden kitleye polisin attığı gaz bombası ayağına isabet eden 65 yaşındaki Hasbiye Tunç’un ayağı kırıldı.
* 26 Haziranda Nusaybin’de yapılan gösteride polisin attığı gaz bombası Nezir Gecidibi’nin başına isabet etti. Gecidibi uzun süre yoğun bakımda kaldı.
* 30 Haziranda Mersin’de polisin attığı gaz bombasıyla gözünden yaralanan Mahfuz Kutlu beyin kanaması geçirdi.
* 4 Temmuz’da Nusaybin’de polisin eylemcilere yönelik kullandığı gaz bombası, evinin önünde oturan 73 yaşındaki Adile Savcı adlı yaşlı kadının ayağından yaralanmasına neden oldu.
Kaynak:Diha