Anayasa Mahkemesi dün aldığı kararla, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun; Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil ‘memurların’ sendika kurmayacağı ve sendikaya üye olamayacağına ilişkin hükmünü iptal etmiştir. KESK olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nda çalışan kamu emekçilerinin mücadelelerinin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
Hatırlanacağı üzere TSK’da çalışan sivil kamu emekçileri 21 Ekim 2011 tarihinde Sime-Sen’i (Sivil Memurlar Sendikası) kurduklarını ilan etmiş, 6 ay sonra sendikanın 1. genel kurulunu yapmak için Ankara Valiliğine müracaat etmişti. Ankara Valiliği ise, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Sendika üyesi olamayacaklar başlığı altındaki 15. Maddesinin g bendinde yer alan “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil) çalışan sivil memurlar ve kamu görevlileri sendikaya üye olamazlar ve sendika kuramazlar” hükmünü gerekçe göstererek Sime-Sen’in faaliyetlerinin durdurulması talebiyle Ankara 8. İş Mahkemesine dava açmıştı.
Valiliğin açtığı davanın görüldüğü Ankara 8. Mahkemesi, 4688 sayılı yasadaki ilgili hükmün Anayasa’nın 10 ve 51. maddelerine aykırılık iddiası nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve Anayasa Mahkemesinin vereceği kararın beklenmesine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi dün gerçekleştirilen toplantıda, 4688 sayılı Kanun’un 15/1-g maddesinin iptali başvurusunu esastan görüşerek iptaline karar vermiştir. Buna göre 2023/21 sayı ile açıklanan Anayasa Mahkemesi kararının gerekçeli olarak Resmi Gazete’de yayımladığı tarihten itibaren TSK ve MSB bünyesinde çalışan sivil kamu emekçileri ve sözleşmeli personel sendika üyesi olabilecek, sendika kurabileceklerdir.
Örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması talebini başından beri her platformda dile getiren ve mücadelesini veren bir konfederasyon olarak Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararını değerli buluyoruz.
Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri başta olmak üzere ülkemizin altında imzası bulunan Uluslar arası sözleşme ve anlaşmaları açıkça ihlal eden pek çok düzenleme mevzuatımızda varlığını sürdürmeye devam etmektedir. 4688 sayılı Yasanın 15. Maddesine göre on binlerce kamu emekçisinin sendika kurma, sendikaya üye olma hakkı hala engellenmektedir.
Özellikle Kamu Personel Rejimi ve buna bağlı olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu değişiklikleri çerçevesinde sınırlı iş güvencemizin hedef alındığı bu hassas dönmede sendikal hak ve özgürlüklerimize, iş güvencemize sahip çıkmak her zamankinden daha önemlidir.
Onlarca sorunla boğuşan kamu emekçileri olarak yaşamımızı daha da çekilmez hale getiren yasal düzenlemelere ve fiili uygulamalara karşı ortak mücadeleyi yaratmak için hepimize görevler düşmektedir.
Ülkemiz, uluslararası düzlemde, kendi çalışanlarının sendikal hak ve özgürlüklerini yasaklayan, sınırlayan bir ülke olarak anılmanın utancını yaşamayı hak etmemektedir. Bu duruma son vermenin zamanı çoktan gelmiştir.
KESK olarak, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çalışanların sendika hakkının tanınması, tüm kamu emekçilerine güvenceli iş, güvenli gelecek sağlanması mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.