Dün sabah erken saatlerde, Eğitim veÖrgütlenme Sekreterimiz Akman Şimşek’in yanı sıra sendikalarımızın yönetici ve üyelerinin de gözaltına alınması ile sonuçlanan operasyon yurt genelinde yapılan yürüyüş ve basın açıklamaları ile protesto edildi.
Yapılan konuşmalarda daha önce defalarca gerçekleştirilen operasyonlar gibi dün gerçekleştirilen operasyonun da KESK’in mücadelesini hedef aldığı vurgulandı.
KESK ve bağlı sendikalarının, kamu emekçilerinin sınırlı iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik Kamu Personel Rejimi değişikliklerine sessiz kalmayacağını açıkladığı bir dönmede gerçekleşen operasyonun tesadüf olmadığının altı çizilerek her türlü baskıya karşın KESK’in mücadelesini kararlılıkla sürdüreceği ifade edildi.
Ankara’da Adalet Bakanlığı’na Yüründü
Gözaltı operasyonunu kınamak için Ankara Güvenpark’ta buluşarak sloganlar eşliğinde Adalet Bakanlığına yürüyen KESK’lilere emek ve demokrasi güçleri de destek verdi. Adalet Bakanlığı önünde yapılan basın açıklamasında konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, darbelerle hesaplaştığını iddia eden AKP iktidarının KESK’e, Demokratik Kitle Örgütlerine ve toplumun tüm muhalif kesimlerine darbe dönemlerini aratmayan yöntemlerle saldırdığına dikkat çekerek, “Bir zamanların tek adam, tek parti dönemini eleştiren AKP; bugün tek adam, tek parti rejimini ‘ileri demokrasi’ retoriğiyle uygular duruma gelmiştir” diye konuştu.
“Gözaltılar Keyfi”
Konuşmasında KESK Eğitim Ve Örgütlenme Sekreteri Akman ŞİMŞEK’ in ve çok sayıda sendika üye ve yöneticilerimizin de aralarında bulunduğu 167 kişinin keyfi olarak gözaltına alındığını vurgulayan Kahraman, “Edindiğimiz bilgilere göre gözaltına alınanlarla ilgili ‘Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının İşleyişi ve yapısı hakkında bilgi sızdırdığı’ iddia edilmektedir. Okuma yazma bilen herkes Kamu Kurum ve Kuruluşlarının işleyişi ve yapısı hakkında bilgi sahibi olabilir. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının bizim bilmediğimiz gizli işleyişi, misyonu ve yapısı mı vardır?” diye sordu.
“Operasyon Sendikal Mücadeleye Müdahaledir”
Kahraman, gözaltına alınanların kamu emekçilerinin sendikal mücadelesinde başlangıçtan itibaren aktif olarak yer alan kadrolar olduğunu kaydettiği konuşmasını ”Dolayısı ile bu operasyon sendikal mücadelemize yöneliktir. 23 yıldır sürdürdüğümüz sendikal mücadelede yer alan arkadaşlarımızın gözaltına alınması Ülkemizde demokrasi anlayışının geldiği boyutu da somut olarak göstermektedir. Bu operasyon Sendikal örgütlenmeye, sendikal mücadeleye direkt bir müdahaledir” diyerek sürdürdü.
“KESK sömürüve yağmaya karşı emeğin hakkını, savaşa karşı barışı, emperyalizme karşı bağımsızlığı, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliğini kararlılıkla savunduğu, baskı ve sömürü üzerine kurulu bu köhne düzene karşı her koşulda mücadele ettiği için bütün bu manipülasyonların ve operasyonların hedefi haline gelmiştir” diyen Kahraman tüm baskılara karşın KESK’in mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini kaydederek sözlerini tamamladı.
KESK Genel Başkanı Özgen: “Operasyon Tesadüf Değil”
Devrim Kahraman’ın ardından söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise KESK ve bağlı sendikalarının özellikle son bir yıldır bilinçli, kasıtlı, hukuksuz, operasyonlar ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Konuşmasında, 13 Ocak 2012, 13 Şubat 2012 ve 25 Haziran 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen operasyonları hatırlatan Özgen “21 Aralık 2011’de bir günlük uyarı grevi yapmış, kamu emekçilerinin taleplerini bu ülkenin gündemine tekrar getirmiştik. Çok kısa bir süre sonra 13 Ocak’ta yine bugün olduğu gibi sabah 6’da bir operasyonla karşılaştık. Mart ayı ve 8 Mart haftasına yönelik eylem programımızı açıkladıktan kısa bir süre sonra, 13 Şubat’ta yine aynı tablo ile karşı karşıya kalmıştık. Yine 2012’nin Mart ve Nisan aylarında başta 4+4+4 olarak bilinen temel eğitimi alt üst eden yasaya ve 4688 sayılı yasada haklarımızı, özgürlüklerimizi daha fazla kısıtlamayı hedefleyen tadilata karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük. Grev hakkımızı yasal teminat altına almayan, örgütlenme özgürlüğünü yok sayan sözde toplu sözleşme düzenine karşı 23 Mayıs 2012’de son yılların en geniş katılımlı grevinin gerçekleştirilmesinde öncü olduk. Hemen ardından 25 Haziran operasyonu ile karşıya kaldık” diye konuştu.
Tüm bu sürece bakıldığında KESK ve bağlı sendikalarının yönetici ve üyeleri şahsında ardı ardına gerçekleştirilen operasyonların tesadüf olmadığına dikkat çeken Özgen, “Ne zaman kamu emekçilerinin hakları gasp edilecekse ve kamu emekçilerinin haklarını savunan, sokaktaki sesi kulağı ve mücadelesinin sözcüsü olan KESK’e yönelik itibarsızlaştırma ve kriminalize etme operasyonları başlıyor. Bugünkü operasyon da böyle bir operasyondur” dedi.
“İl Gezilerimizin İlk Gününde…”
Konuşmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan’ın dün öğlen saatlerinde basın yansıyan açıklamalarına da değinen Özgen, “Bugün öğlenden sonra Çalışma Bakanı, Kamu Personel Rejimine ilişkin çalışmaları bitirdiklerini, en kısa zamanda tarafları çağırmak suretiyle kamu çalışanlarının gündemine getireceklerini açıklamıştır. KESK Yürütme Kurulu üyemiz Akman Şimşek ve 145 arkadaşımızın şahsında bugün gelişen bu operasyonun belli bir süredir kamu emekçilerinin ve kamuoyunun gündemine getirilen, Kamu Personel Rejimi değişiklikleri çerçevesinde kamu emekçilerinin temel hak ve özgürlüklerini daha da daraltacak düzenlemelerin hayata geçirilmeye çalışıldığı bir dönemde, KESK olarak mücadeleyi yükseltmeyi hedeflediğimiz İl gezilerimizin ilk gününde gerçekleştirilmesi tesadüf değil “ diye konuştu.
“Haklarımızın Gasp Edilmesine Göz Yummayacağız”
Kamu emekçilerine karşı hayata geçirilmek istenen tüm anti demokratik uygulamalara ve haklarını gasp eden politikalara karşı KESK’in her zaman olduğu gibi karalılıkla mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Özgen “Artık bu baskı politikaları iflas etmiştir. Hükümet bu politikaları ile bir yere varamayacaktır. Bizi sindirmeye sesimizi kısmaya yönelik baskılara son verilmeli, gözaltına alınan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakmalıdır” dedi.
“Biz Çocuklarımıza Onurlu Bir Gelecek Bırakma Sözü Verdik”
Özgen konuşmasını “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için söz verdik. Gözaltına alınsak da, tutuklansak da, sürgüne gönderilsek de mücadelemize devam edeceğiz. Tutuklu bulunan 59 arkadaşımız ve bugün gözaltına alınan 146 arkadaşımız bizim onurumuzdur. Biz söz verdik. Onurumuza sahip çıkacağız ve sonuna kadar arkadaşlarımızın destekçisi olamaya devam edeceğiz” diyerek tamamladı.