Bugün (12 Kasım 2012) cezaevlerindeki açlık grevleri ile ilgili CHP Genel Merkezi’ni ziyaret eden KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Genel Sekreteri N.Hakan Genç, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Konsey Başkanı Ahmet Özdemir Aktan’ın görüşmesine CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ve Sezgin Tanrıkulu katıldı.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Açlık grevi 62. gününe dayandı, üstelik açlık grevleri siyasi ve insani talepler çerçevesinde Türkiye’nin gündemini kilitleyen bir süreçtir, ancak hükümet bu sürece karşı duyarsız, keyfi, çoğu zaman da lakayt tutum ve üsluplar içindedir.
Çözüm Üretmenin Önü Açıktır
Biz cezaevlerindeki bu açlık grevlerinin ölümle sonuçlanmasını istemiyoruz, hükümetten bir an önce adım atıp diyalog yoluyla çözüm üretmesini talep ediyoruz. Açlık grevindekilerin talepleri aynı zamanda Kürt sorununun çözüm talepleridir ve şu anda var olan, geçerli, yasal ve uluslararası mevzuatla çözülebilecek taleplerdir.
Yaşanmasını asla istemediğimiz şey, cezaevlerinden cenazelerin çıkmasıdır, biliyoruz ki hükümetin aksi yöndeki mevcut tutumu devam ederse cezaevlerinde ölüm meydana gelecek. AKP hükümeti artık toplumu ölümlerle terbiye etme tutumundan vazgeçsin diyoruz.
Bu konuda CHP’den de talebimiz şudur; evet, cezaevlerine milletvekili gönderdiniz, basın toplantısı yaptınız, kimi zaman da kamuoyunu aydınlatarak gündemleştiriyorsunuz, ancak şu an itibariyle ölüm sınırında olmaktan kaynaklı ana muhalefet partisi olarak daha fazla duyarlılık, daha fazla çaba göstermenizi en azından emek ve meslek örgütleri olarak talep ediyoruz, hem parlamentoda hem cezaevlerine gitmeye yönelik bu süreci işletmenizi istiyoruz.” dedi.
TTB Konsey Başkanı Özdemir Aktan:
“Gün itibariyle sağlık koşulları açısından oldukça sıkıntılı bir sürece girildi, defalarca talep ettiğimiz halde Adalet Bakanlığı cezaevlerine TTB’li doktorların girmesine izin vermemektedir. Şu anda cezaevlerinde doktor yoktur, bu nedenle bağlı bulundukları aile hekimlikleri bakmaktadır ancak onlar da ne yazık ki siyasi otoritenin baskısı altındadır. Talebimiz, 61. güne gelmiş açlık grevindekilerin sağlık durumlarının bir an önce TTB tarafından izlenmesine hükümetin izin vermesidir, zaten açlık grevinde olanlar da bu konuda TTB’li doktorlar dışında kimseye muayene olmayacaklarını ifade etmişlerdir. Bir sağlık meslek örgütü olarak TTB, insan yaşamının bu denli tehlikeye atılmasından kaygı duymaktadır.” dedi.
DİSK Genel Başkanı Erol Ekicide 12 Eylülden bugüne geçmiş açlık grevlerine vurgu yaparak özellikle 1996-2000 yıllarında cezaevlerindeki açlık grevlerinde yaşanan sürecin tekrar yaşanmaması gerektiğini dile getirdi. Ekici, “AKP açlık grevindekilerin bir an önce insani ve demokratik taleplerini karşılamalı, açlık grevlerinde ölümlere yol açmamalıdır. AKP sürdürdüğü politika ile yanlış tutumunda ısrar etmekten vazgeçmezse, olası ölümlerden sorumlu olacaktır.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap:
"Hükümet bir an önce bu sorunu çözmek için çaba sarf etmelidir. Sonuçta biz de bu konuda bir duyarlılık içindeyiz, cezaevlerinde siyasi-insani her ne taleple olursa olsun ölümlerin meydana gelmesini istemiyoruz. Ne yazık ki hükümet bu konuya duyarsız kalıyor, bir ileri iki geri adım atıyor, başta tecrit olmak üzere çözülebilecek hususlar vardır, üstelik bu talepler diyalog yoluyla çözülemeyecek talepler de değildir. Sorumluluk hükümettedir, hükümet özellikle uslup ve tutum noktasında farklı bir tarzı öne çıkarmalıdır.
Kamuoyu bilmelidir ki, “ölümlerin olmaması” için parlamentoda sesimiz daha yüksek olacak, duyarlılığı daha fazla çaba ile arttıracağız.” dedi.