Önceki gün mahkemeye çıkarılan 14 kadın yönetici ve üyemizden 9’nun, sendikal hak ve özgürlükler kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler gerekçe gösterilerek tutuklanmasına karşı tüm yurtta tepkiler artarak devam ediyor.
KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından dün akşam (17.02.2012) düzenlenen eylemde AKP İl binasına yürüyen kamu emekçileri yönetici ve üyelerimiz nezdinde tüm emek ve demokrasi güçlerine gözdağı verme amaçlı baskıları protesto etti.
Yüksel Caddesi’nden AKP Ankara İl Binası’na elerinde tutuklanan KESK’li kadınların fotoğrafları ile birlikte yürüyen kamu emekçileri "Susmadık, susmayacağız, direneceğiz" pankartını açarak sık sık "KESK’li kadınlar onurumuzdur", "Jin Jiyan Azadi" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı.
Fiili ve Meşru Mücadelemiz Engellenmek İsteniyor!
AKP İl binası önünde yapılan basın açılamasında konuşan Genel Başkanımız Lami Özgen, AKP iktidarının, kendisine muhalefet eden her kesimi baskı altına alıp, sindirerek korku imparatorluğu yaratmaya çalıştığını kaydetti. KESK üzerinde yoğunlaşan baskılarla yıllardır sürdürülen fiili ve meşru mücadelenin engellenmek istendiğini vurgulayan Özgen, 9 kadın yönetici ve üyemizin tutuklanması ile sonuçlanan “operasyon” unda bu baskı politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.
Baskıların Artması Tesadüf Değil!
Özgen, gözaltına alınan KESK’li kadın yönetici ve üyelere hem savcılık hem mahkemede yapılan sorgulamalarda, 21 Aralık grevi, 8 Mart eylem-etkinlikleri, diğer kadın platformları ile ortaklaşa gerçekleştirilen eylem-etkinlikler, KESK üyeleri hakkında açılan davalara katılmak, eğitim ve sağlık hakkı konusunda düzenlenen toplantı ve panellere katılmak gibi konuların soruşturmanın konusu haline getirilmesinin dehşet verici olduğunu ifade etti. "İsnat edilen bu suçlamalara dayanılarak yürütülen mahkeme sonucunda arkadaşlarımızın tutuklanması, daha önce defalarca ifade ettiğimiz gibi, KESK’i ve KESK’in yıllardır sürdürdüğü onurlu mücadelesini yıpratma ve engelleme planlarının bir parçasıdır” diyen Özgen, KESK üzerinde yoğunlaşan baskıların tesadüf olmadığını vurguladı.
"Zulmün ve Zorbalığın Efendilerine Boyun Eğmeyeceğiz!"
Özellikle yüz binlerce kamu emekçisinin talepleri için alanlara çıktığı 21 Aralık grevi ile mücadelenin belli bir ivme kazandığı bir dönemde KESK’e yönelik baskıların arttığına dikkate çeken Özgen, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günün resmi tatil ilan edilmesi temel talebine yer verilen mücadele programının açıklanmasının hemen ardından KESK’li yönetici ve üyelerin tutuklanmasının daha önceki benzer operasyonlarda olduğu gibi tesadüf olmadığını ifade etti.
KESK’in, emek ve demokrasi mücadelesine ve onun ayrılmaz parçası olan sendikal hak ve özgürlükler mücadelesine yönelik hiçbir baskıya karşı bugüne kadar sesiz kalmadığını, bundan sonra da sesiz kalmayacağını ve boyun eğmeyeceğini vurgulayan Özgen, “Bize bu zulmü reva gören zulüm efendilerine sesleniyorum, mücadelemizden asla geri adım atmayacağız” diye konuştu.