4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasında kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkına ilişkin değişiklik yapmak için hazırlandığı iddia edilen yasa değişikliği tasarısının Meclis Komisyonlarında görüşüldüğü bir süreçte yeni bir hukuksal kazanım elde edildi.
Sendikamız TÜM BEL-SEN, kamu emekçilerinin örgütlü oldukları Sendikalar aracılığıyla çalıştıkları kurumlarla toplu sözleme imzalama hakkı olduğuna ilişkin yeni bir hukuksal kazanım elde etti.
Sendikamızın Antalya Muratpaşa Belediyesi ile imzalamış olduğu 15.03.2009–14.03.2010 tarihleri arasında bir yıl süre ile geçerli olan toplu iş sözleşmesinin Muratpaşa Belediyesi tarafından tek taraflı bir şekilde uygulanmaması nedeniyle söz konusu TİS’in hukuken geçerli ve uygulanması gereken bir TİS olarak kabul edilmesi gerektiği ve sözleşmenin uygulanmamasından kaynaklı oluşan maddi zararın faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle Antalya 1. İş Mahkemesinde dava açmıştı. Yerel mahkemede davanın reddi yönünde karar verilmesi sonrası Sendikamız konuyu üst mahkeme olan Yargıtay’a taşımış ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 22.11.2011 tarihli 2011/45204 numaralı karar ile Sendikamızın Antalya Muratpaşa Belediyesi ile 09.03.2009 tarihinde imzalamış olduğu Toplu sözleşmenin geçerli olduğu yönünde oy birliği ile karar almıştır.
Yargıya 9. Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı konusunda içtihat niteliğinde olan 12.11.2008 tarihli kararına atıfta bulunan, bu kararıyla Sendikamızın 1993 yılında Gaziantep Belediyesi ile imzalamış olduğu toplu iş sözleşmesini geçersiz sayan geçmiş kararından da geri dönmüştür.
AİHM Büyük Dairesi’nin kararının, Sendikamızın imzalamış olduğu TİS’in iptal edilmesini Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin (Avrupa Sosyal Şartı, İLO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin örgütlenme özgürlüğü ile ilgili 11. maddesinin ihlali olarak belirten bölümlerinden aynen alıntı yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu kararı; ulusal mahkemelerin sendikal hak ve özgürlükler konusunda, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve yargı kararlarına uygun karar alması gerektiğinin teyit edilmesi anlamında Yargıtay düzeyinde bir ilk olmuştur.
Yargıtay’ın bu kararıyla AKP hükümetinin 2,5 milyon kamu emekçisinin kaderini kendi yandaşlarıyla yapacağı göstermelik pazarlıklara mahkûm eden ve asıl olarak da yerel yönetim emekçilerinin fiili ve meşru mücadelesiyle 1993 yılından bu yana kullandığı toplu sözleşme hakkını gasp etmeyi amaçlayan yasa tasarısının hukuka aykırılığı bir kez daha kanıtlanmıştır.
Dün, Danıştay ve AİHM Büyük Dairesi tarafından teyit edilen kamu emekçilerinin örgütlü oldukları sendikaları aracılığıyla çalıştıkları kurumlarla toplu sözleşme imzalama hakkının son olarak Yargıtay tarafından da teyit edilmesi sonrası Türkiye’nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden AKP hükümetine ve yasamadan sorumlu TBMM üyelerine düşen görev yasalarda yargı kararlarına uygun olarak değişiklik yapmaktır.
Hükümet ve TBMM üyeleri hakları yasaklayıcı değil, özgürlükçü tavrı benimsemek zorundadır. Sosyal hukuk devletinin de gereği budur.