Dün akşam Eğitim Sen’in Çermik’te düzenlemek istediği "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü" paneli polis tarafından engellendi. Olayla İlgili olarak Kadın Sekreterimiz Canan Çalağan’ın yaptığı açıklama aşağıdadır.
Devlet eliyle kadına yönelik uygulanan şiddetin bir örneği dün akşam Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde yaşandı. Eğitim Sen’in Çermik’te düzenlemek istediği "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü" paneli polisler tarafından basıldı. Panelden bir gün önce Eğitim Sen yöneticilerinin Çermik Kaymakamlığı ve Çermik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurarak izin almasına rağmen Çermik Sulh Ceza Mahkemesi hiçbir gerekçe göstermeden polise çekim yapma ve arama izni verdi.
Yaşanan bu son örnek, erkek egemen sistemin kurumlarının kadın, özellikle de örgütlü kadın gücü üzerinde uyguladığı baskı ve sindirme politikasını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Erkek egemen zihniyet ile donanmış olan AKP Hükümeti’nin uyguladığı gerici politikalar, 9 yıllık iktidarı boyunca kadınları ve ezilen, iktidara muhalif olan tüm kesimleri hedef almaktadır. Cinsiyet ayrımcı, gerici bakış açını benimseyen AKP iktidarı, sendikalarımızı ve sendikal faaliyetlerimizi “illegal” olarak tanımlayarak, sendikal faaliyet gösteren arkadaşlarımızı “terörist” ilan etmek istemektedir. Erkek egemen bu sistemin en fazla çekindiği ve ürktüğü yapılanma ise, kadınların sendikalarda, demokratik kitle örgütlerinde geliştirdikleri örgütlü güçtür. Çermik’te yaşanan olay bu gerici-muhafazakâr eril zihniyeti tüm çıplaklığı ile bir kez daha ortaya koymuştur.
AKP HÜKÜMETİNİN ÖRGÜTLÜ, GÜÇLÜ KADINA TAHAMMÜLÜ YOK!
Uygarlık tarihi boyunca her türlü şiddete maruz kalan kadınların, bu şiddete karşı mücadele etmesi, örgütlü bir şekilde şiddete “hayır” demesi kadar anlaşılabilir bir şey yoktur. Fakat AKP iktidarı ve onun artık iyice kendi içinde erittiği, asimile ettiği yargı kurumlarının bu gerçeği görmezden gelerek, şiddet uygulayana değil, şiddete maruz kalana cezalar yağdırması, baskı uygulaması karşı karşıya olduğumuz iktidarın eril, otoriter yapısını açık bir şekilde göstermektedir. Kadınların yasal, demokratik haklarını kullanarak, tüm dünyanın karşı çıktığı şiddete kendi yerellerinde cevap olma niteliği taşıyan böyle bir panelin engellenmesi, kadının verdiği özgürlük ve eşitlik mücadelesine tahammülsüzlüğün bir yüzüdür.
Mahkemelere önerimiz, kadınların şiddete karşı verdikleri mücadeleyi nasıl önleyebilirim, nasıl sabote edebilirim diye kara kara düşüneceklerine, kadına yönelik şiddet uygulayan erkekleri evrensel normlar ışığında yargılamalarıdır. AKP iktidarının elinde kukla haline gelen, istediği her türlü şekle girmeye amade bir konumda olan erkek egemen yargı sistemi değişmeye, dönüşmeye, demokratik bir yapıya kavuşmaya mahkûmdur. Şu an içinde yaşadığımız eril şiddet ve baskı ortamı, cinsiyet ayrımcı, keyfi yargı sistemi halkların ve tarihin nezdinde yargılanmaya mahkûmdur. Kadınların ve tüm ezilenlerin direnişi, mücadelesi yaşanan tüm haksızlıkları, eşitliksizleri, anti-demokratik uygulamaları bertaraf edecektir.
ÖRGÜTLÜ KADIN GÜCÜMÜZ ÇOĞALARAK DEVAM EDECEKTİR!
Yaşamın her alanında sisteme karşı vermiş olduğumuz demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesi baskılara, yıldırmalara, tutuklama ve göz altılarına rağmen artarak devam edecektir. Erkek egemen sistem, kadını kendi boyunduruğu altına almakta ne kadar istekli ve kararlıysa, biz kadınlar da bu otoriter sistemi yıkmak, yeni bir dünya yaratmakta o kadar istekli ve kararlıyız. Buradan cinsiyet ayrımcı, baskıcı tüm zihniyetleri ve bu zihniyetlerin kurumlardaki pratiklerini bir kez daha kınıyor, mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizi belirtiyoruz.