31 Mayıs’ta Hopa’da emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun polis saldırısı ile yaşamını yitirmesi nedeniyle Ankara’da AKP’yi protesto etmek isteyenlerden 28 kişinin 17 yıldan 52 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı ‘Hopa Davası’ 9 Aralık’ta Ankara’da görülecek. Biz 9 Aralık’ta saat 9 ‘da Adliye önünde olacağız.
Suçları Ne?
31 Mayıs tarihinde AKP’nin Hopa’da gerçekleştirdiği miting öncesinde, bölgede kurulması planlanan HES’lere, ÇAYKUR’un özelleştirilmesi planlarına yönelik tepkilerini dile getiren Hopa halkına gazla, tazyikli su ve copla acımasızca müdahale edenleri ve bu müdahale esnasında sendikamız Eğitim Sen eski üyesi, emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesine sebebiyet verenleri kınamak için KESK Ankara Şubeler Platformunun çağrıcısı olduğu basın açıklamasına katılmak.
İsnat Edilen Suç Ne?
Tutuklamalardan tam 4 ay sonra açıklanan iddianamede “silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, kasten yaralama, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı yasaya muhalefet etme” suçlarından çoğu üniversite öğrencisi olan 28 kişi hakkında 17 yıldan 52 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Deliler Ne?
Ev baskınlarında “ele geçirilen!” herhangi bir kitapçıdan rahatlıkla alınabilecek yasaklı olmayan kitaplar, olay yerinde bulunan plastik flama boruları, şemsiye, not defterleri, ulaşım zamları konusunda hazırlanan bir afiş bu ağır suçlamaların delileri. Polislerin başparmağının yaralanması kasten yaralama, polis araçlarının tamponunda darbe izi oluşması da kamu malına zarar vermenin delili.
31 Mayıs’ta Neler Yaşanmıştı?
31 Mayıs’ta AKP İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapmak isteyenlere biber gazı ve coplarla saldıran polis, 54 kişiyi gözaltına almış, içlerinde yönetici ve üyelerimizin de bulunduğu pek çok kişi emniyet güçlerinin çok sert müdahalesi sonucu yaralanmıştı. Gözaltına alma sırasında arkadaşlarımıza uygulanan şiddet polis araçlarında ve emniyette de işkenceye dönüşmüştü.
İşte o gün gözaltına alınan 5 kişinin tutuklanmasının ardından bir sürek avına dönüşen ev baskınlarında gözaltına alınanlarla tutuklu sayısı 23 kişiye yükseldi. 31 Mayıstaki basın açıklamasına katılan öğrencilere üniversiteleri disiplin soruşturması açarken, sendikalarımızın üyelerine ise idari soruşturmalar açıldı. Ankara adliyesinde çalışan sendikamız BES üyesi iki arkadaşımız hakkında açılan soruşturmada “bir daha atanmamak üzere memuriyetten çıkarılmaları” talep edildi.
Yapılmak istenen basın açıklamasının neden engellendiği, polisin neden şiddet kullandığı, Halkevleri Yöneticisi Dilşat Aktaş’ın kalça kemiğinin kimler tarafından kırıldığı, gözaltındaki 54 kişiye kimlerin işkence yaptığı gibi konulara iddianamede “ doğal olarak” yer verilmiyor.
Bu Dava Sadece Yargılanan 28 Kişinin Davası Değil..
Yukarıda sürecini aktardığımız, iddianamesi ve delileri belli olan bu dava sadece yargılanan 28 kişinin davası değildir. Onların şahsında eşit, özgür, demokratik bir ülke için mücadele edenlerin de yargılandığı bir davadır.
Bu nedenle Hukukun gerçekten egemen olduğu, özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak isteyen vicdan sahibi herkesi sadece yargılananlarla dayanışmak için değil yargılanan değerlerine de sahip çıkmak için:
9 Aralık’ta saat 09.00’da Ankara Adliyesi önünde buluşmaya çağırıyoruz.