En son Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Büşra Ersanlı, yazar Ragıp Zarakolu ve eski Genel Sekreterimiz Mustafa AVCI’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi İstanbul’da "KCK" adı verilen operasyonlar kapsamında gözaltına alındılar.
Adı ve gerekçesi ne olursa olsun son operasyonlar da göstermiştir ki, gidişat Hükümetin iddiasının bile ötesine geçmiş, hukuk ilkeleri ayaklar altına alınmıştır.
Prof. Ersanlı, Zarakoğlu ve Avcı gibi kişilerin gözaltına alınması, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümüne dair beklentilere de vurulmuş ağır bir darbedir.
Siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar siyasetin ve diyalog yollarının tıkanmasına yol açacaktır. Temel hukuk ilkelerinin -her ne ad altında olursa olsun- çiğnenmesi telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. Kaldı ki, ülkemizde siyasal iktidarlar baskıyı ve anti demokratik yolları tercih ettiklerinde "komünist", bölücü", "şeriatçı", "düşman", "odak/mihrak" ve "yasa dışı yapılanma"lar bulmakta zorlanmamışlardır. Bu tür uygulamalara toplumsal destek alındığında da tüm muhalif kesimler cendere altına alınmıştır. Son sürecin gidişatı aynı şeylerin yaşandığını göstermektedir.
Oysa dönüp dolaşacağımız ve geleceğimiz yer Kürt Sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümüdür. Çözümün yeri siyasettir, siyasal kurum ve siyasetçilerdir.
Dolayısıyla bu operasyonlar durdurulmalı, içlerinde eski Genel Sekreterimiz Mustafa Avcı, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakoğlu, Ahmet Şık, Nedim Şener’in de bulunduğu aydın, yazar ve siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır. Takrir-i Sükun yasaları değil demokratik işleyiş esas alınmalıdır.
KESK YÜRÜTME KURULU