Konfederasyonlarının Üçlü Danışma Kurulu toplantılarından çekilme kararına açıklayan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, "değişiklik adı altında kendilerime yeni bir hukuksuzluğun dayatıldığı bir sürecin parçası olmayacaklarını" söyledi. Görgün, DİSK’in işçi sınıfının sıkıştırılmaya çalışıldığı yeni cendereye karşı sessiz kalmayacağını belirtti.
Hükümet ile işveren, kamu görevlileri ve işçi sendikaları konfederasyonları arasında etkin bir danışmanın gerçekleştirilmesi amacıyla oluşturulan Üçlü Danışma Kurulu’ndan çekilme kararı alan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Genel Merkez binasında DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün tarafından düzenlenen basın toplantısı ile aldığı kararı kamuoyu ile paylaştı. Toplantıya, Genel Sekreter Görgün’ün yanı sıra yönetim kurulu üyeleri Ali Ancı, İsmail Yurtseven, Celal Onat, Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Celalettin Aykanat katıldı.
‘Görüşmelerde işverenlerin kaygıları ağır bastı’
Görgün, sendikal örgütlenme, toplu sözleşme, grev hakları ve özgürlüklerin çerçevesini çizen mevzuat ve hukuk çerçevesinin, 1983 yılından bu yana işçilerin ellerini bağlayan bir işlev görmeye devam ettiğini söyledi. "Bu durumun 28 yıldır utanç kaynağı olduğunu" dile getiren Görgün, başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu birçok hukuk belgesine de aykırı olduğunu söyledi. 2011 genel seçimlerinin ardından ise AKP hükümetinin ILO sözleşmelerine uygun düzenleme çalışmalarına başlamak için tarafları davet ettiğini ve Üçlü Danışma Kurulu toplantılarına başladığını dile getiren Görgün, DİSK’in ise geçmiş olumsuz deneyimlere rağmen iyi niyetle çalışmalara katılım sağladığını ifade etti. Görgün, 11 ayrı oturum haline yapılan toplantı sürecinde ise hükümet nezdinde işveren örgütlerinin taleplerinin ağır basmaya başladığını hükümetin de işveren örgütlerinin "kaygılarını" giderme ve çıkarlarını gerçekleştirme nezdinde hareket ettiğini söyledi.
‘Görüşmelerde kalmak anlamsızlaştı’
DİSK’in tüm çabasına rağmen karşılarına çıkan her taslağın başta konulan amaçlardan uzaklaştığını gördüklerini kaydeden Görgün, Üçlü Danışma Kurulu gündeminde bulunan "Sendikalar Kanunu ve Toplu Sözleşme Kanunu" görüşmelerinde ise gelinen aşamanın kendileri için "hayal kırıklığı" yarattığını belirtti. Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun gelinen aşamada 12 Eylül Askeri Darbesi tarafından çıkarılan 2822 sayılı yasanın bir benzeri olmaktan öteye geçemediğine dikkat çeken Görgün, "Anayasa değişikliğine rağmen işletme ve işkolu barajını koruyan, yasaklarla dolu tolu sözleşme düzeninde direnen, toplu sözleşme hakkını tüm işçilerin kullanabileceği bir hak olarak tanımlamayan ve genele grev dâhil bütün grev engellerini ve yasaklarını koruyan bir yasa düzenlemesinin reform olamayacağını" vurguladı. Hazırlanan taslakların ucuz emek cenneti yaratmanın ve güvencesiz çalışma koşullarına zemin yaratmak amacında olduğunu kaydeden Görgün, DİSK’in değişiklik adı altında yeni bir hukuksuzluğun dayatıldığı bir sürecin parçası olmayacağını, bu nedenle 19 Ekim’de yapılması planlanan Üçlü Danışma Kurulu toplantısına katılmayacaklarını açıkladı. Görgü, açıklamasının sonunda hükümete ve Üçlü Danışma Kurulu’nun diğer bileşenlerine seslenerek, "Hükümeti Anayasa’nın 90. maddesine uygun hareket etmeye hükümet olarak yükümlülüklerini yerine getirmeye, Üçlü Danışma Kurulu’nun diğer bileşenlerini ise 12 Eylül yasaklarının devam ettirilmesine karşı çıkmaya çağırıyoruz" dedi.