19 Eylül günü ÇSGB Faruk Çelik, ÇSGB ve DPB bürokratları ile KESK, Kamu-Sen ve Memur-Sen yöneticilerinin katıldığı toplantıda 4688 sayılı yasanın 28. Maddesine kadar tartışmalar yaşanmış ve maddelere ilişkin öneriler alınmıştı.
23 Eylül 2011 günü öncelikle 28. Maddeye kadar olan kısımdaki tartışmalı maddeler gündeme getirilmiş ve taslağın tamamı bittikten sonra tüm maddelerin üzerinden yeniden geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu kapsamda;
Madde 15: KESK tarafından sendika üyesi olamayacakların kapsamının çok geniş olduğu, evrensel normlar çerçevesinde bir düzenleme yapılması gerektiği, sınırlamanın sadece üniformalı asker ve polis için olabileceği, yargıçların, savcıların, gardiyanların, emniyet ve orduda çalışan sivil personelin sendikalara üye olmasının sağlanması gündeme getirilmiştir. Yapılan tartışmalar sonucunda Konfederasyonların bu maddeye ilişkin yazılı tekliflerini bir sonraki toplantıya getirmeleri kararlaştırılmıştır.
Madde 18: Bakanlık tarafı Sendika İşyeri Temsilcilerinin bu madde kapsamındaki güvencelerini sadece işyerinde yetkili olan sendikanın temsilcisi ile sınırlama yönünde ısrarlı bir tutum göstermesine rağmen KESK bu yaklaşımın kabul edilemezliğini ifade ederek tüm sendikaların işyeri temsilcilerinin bu madde kapsamına alınmasını savunmuştur. Yapılan tartışmalar sonucunda madde KESK’in yaklaşımına uygun hale getirilmiştir.
Madde 25: Üyelik Ödentisinin düzenlediği bu madde ek ödemelerin de eklendiği gelir üzerinden üyelik ödentisi alınması yönünde düzenlenmiştir.
Madde 28: Detaylı tartışmaların olduğu Toplu Sözleşmenin Kapsamının tarifleneceği bu maddede Bakanlık tarafı kapsamı sınırlamaya çalışmıştır. KESK ısrarla toplu sözleşme masasında kamu emekçilerinin tüm mali, sosyal ve çalışma şartlarına ilişkin konuların konuşulması gerektiğini belirtmiştir.
Sendikalara üye olmayanların toplu sözleşmeden yararlandırılması için dayanışma aidatı ödemesi yönündeki Memur-Sen önerisine rağmen KESK dayanışma aidatı ödemeksizin tüm kamu çalışanlarının toplu sözleşmeden yararlanması gerektiğini savunmuştur. Yapılan tartışmalar sonucunda madde aşağıdaki şekilde bağıtlanmıştır.
“Toplu sözleşme; kamu görevlileri için uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, fazla çalışma ücretleri, harcırah, ikramiye, lojman tazminatı, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, tedavi yardımı ve cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları diğer mali ve sosyal konuları kapsar.”
Bu madde görüşmelerinde yapılan bir diğer tartışma ise, toplu sözleşmenin düzeyinin belirlenmesidir. Bakanlık tarafı hükümet ile konfederasyonlar arasında tek bir sözleşme yapılmasını, kamu emekçilerinin tamamını ilgilendiren konuların görüşülmesini, ayrıca işkollarına ilişkin çok özel konuların da tutanakta yer alabileceğini ifade etmiştir.
KESK, bu önerinin mevcut toplu görüşme düzeninden bile daha geri bir öneri olduğunu belirterek, kamu emekçilerinin tamamını ilgilendiren genel konuların hükümet ve konfederasyonların katıldığı görüşmede görüşülmesi, işkollarına ilişkin konuların ise işkolu sendikaları ile kurumlar arasında yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde görüşülmesini, ayrıca belediyeler, üniversiteler ve tüzel kişiliği olan kurumlarda ayrıca toplu sözleşme yapılması gerektiğini savunmuştur. Yapılan tartışmalar sonucunda KESK’in önerisi ağırlık kazanmıştır.
Madde 29: Toplu sözleşmenin taraflarının görüşüldüğü bu maddede KESK, her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme yapması gerektiğini, İLO normlarının da bunu gerektirdiğini belirtti. Kamu-Sen bu çerçevede bir yaklaşım ifade ederken, Memur Sen yetkili sendika olduğunu, konfederasyonlar düzeyinde yapılacak toplu sözleşmeyi kendisinin yapması gerektiğini, KESK ve Kamu-Sen’ in ise, isterlerse “gözlemci” olarak görüşmelere katılabileceğini, işkollarında yapılacak toplu sözleşmelerin de yetkili sendikalar tarafından yapılması gerektiğini savunmuştur.
Bu öneri KESK tarafından sert bir dille reddedilmiş, KESK üyelerinin iradesini KESK’in dışında kimsenin kullanamayacağı ifade edilmiştir. Bakanlık tarafının görüş belirtmediği bu madde üzerinde yapılan tartışmalar sonucunda bu noktadan bir ilerleme sağlanamayınca görüşmeler 29 Eylül 2011 günü devam etmek üzere sonlandırılmıştır.
KESK Yürütme Kurulu