SES üyeleri, geçmişte ortak mücadele sonucu geri püskürttükleri "Kamu Hastane Birlikleri Yasası" nın gizlice hazırlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) taslağı ile tekrar gündeme getirilmesine tepki göstererek, taslağa geçit vermeyeceklerini bildirdiler.
SES’in, Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili hazırlanan KHK’nın iptal edilmesi için gerçekleştirdiği basın açıklamasına SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, KESK ve bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri ve sendika temsilcileriyle üyeleri katıldı. Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, taşeronlaştırmaya, katkı ve katılım payı uygulamalarına, güvencesiz çalıştırmaya ve hastanelerin özel sektöre devredilmesine karşı mücadelenin yükseltileceği vurgulandı.
Yangından Mal Kaçırır Gibi KHK Çıkarılıyor
Basın açıklamasında ilk sözü alan SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, hükümetin yangından mal kaçırır gibi Kanun Hükmünde Kararname çıkarmaya devam ettiğine dikkat çekerek, son olarak hazırlanan KHK taslağının daha önce sağlık emekçilerinin ortak mücadelesi sonucu hayata geçirilemeyen "Kamu Hastane Birlikleri Yasası" ını da kapsayan bir içerikte olduğunu ifade etti. KHK tasarısının, hükümetin "Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın" bir parçası olduğunu bildiren Erdolu, "Sağlıkta özelleştirmenin eksik olan mülkiyet devrini tamamlayan ve çalışanları sözleşmeli yaparak iş güvencesini ortadan kaldıran bu KHK de aynı yöntemle gündeme gelmiştir" dedi.
Yeni 13 Martlar, 19-20 Nisanlar Yaratacak Güçte Olduğumuzu Hatırlatıyoruz!
Sağlık Bakanlığı’nın "icracı" olmaktan çıkarılarak, "düzenleyici", "denetleyici", "koordinatör bakanlık" haline getirilmek istendiğini kaydeden Erdolu, "biz şimdi yine 13 Martlar,19-20 Nisanlar yaratacak güçte olduğumuzu hatırlatarak, kamu sağlık hizmetini tasfiye eden, sağlık alanını tamamen özelleştiren ve çalışanların güvencesini yok eden KHK hazırlığından vazgeçilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin ortadan kaldırılması sonucu tüberküloz hastalığının yeniden hortladığını ve başkentin göbeğinde şarbon hastalığına rastlanmasının da tesadüf olmadığını dile getiren Erdolu, sağlıkta yaşananların özelleştirmeler sonucu ortaya çıkan bir çöküş olduğunu vurgulayarak bunun sorumlusunun sermayenin politikalarını izleyen AKP hükümeti olduğunu ifade etti.
Ne Kadar Para O Kadar Sağlık Anlayışı Hakim Kılınmak İsteniyor
Daha sonra söz alan KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ise konuşmasında, AKP hükümetinin Türkiye’de yaşayan herkesi ilgilendiren sağlık hizmetinin sunumu ve sağlık hizmeti verecek personel ile ilgili düzenlemelerde köklü değişiklikler içeren bir KHK hazırlığında olduğunu dile getirildi. AKP hükümetinin, halkın sağlık alanında yaşadığı sorunları ve değişim isteğini kullandığını vurgulayan Tombul, "sağlıkta dönüşüm programı başlatmıştır, ancak esas olarak bu programla birlikte halkın sağlık hakkı yok ediliyor, sağlık piyasalaştırılıyor, ne kadar para o kadar sağlık anlayışı hakim kılınıyor" dedi.
Tombul, Sağlıkta Dönüşüm Programının temelinde TÜSİAD’ın “Kamu, sağlığa daha fazla para aktarmalıdır, kamu sağlık sektöründen elini çekmelidir, özel sektöre daha fazla yer açılmalıdır” talebinin ve Dünya Bankası’nın direktiflerinin olduğunu belirterek, "hastanelere performansa dayalı döner sermaye sistemini getirdiler, AKP’nin sağlık uygulamasında hastaneye ne kadar para kazandırırsan sen de o kadar kazanırsın anlayışı var. Halbuki sağlık alanında performansın ölçüsü sağlıklı toplum yaratmak ve hastaları iyileştirme oranının yüksek olmasıdır " dedi.
Bizden Halkın Cebine El Uzatmamızı İstiyorlar, SES’imizi Kısmak İstiyorlar!
Halkın cebine el uzatmanın aracı olmak istemediklerini vurgulayan Tombul, sağlığın hak olduğunu ve bütün yurttaşlar için ücretsiz olması gerektiğini ifade etti. Tombul, Kamu Hastaneleri Birliği Yasası’nı hayata geçirmek için çıkarılmaya çalışılan Kanun Hükmünde Kararname’nin sağlıkta dönüşüm projesinin son aşaması olduğunun altını çizerek eğer sözkonusu KHK tasarısı yasallaşırsa, kamu hastanelerinin tamamıyla özel sektöre devredileceğini, güvencesiz çalışmanın daha da artacağını söyledi.
Saldırılara Karşı Mücadelemizi Yükselteceğiz!
AKP hükümeti döneminde her geç en gün artan antidemokratik uygulamalar sonucu baskıcı bir ortam yaratıldığını da dikkat çeken Tombul KHK’lerin de bu anti demokratik uygulamaların önemli bir aracı olduğunu ifade etti. TMMOB’nin de KHK’lerle etkisizleştirilmeye çalışıldığını belirten Tombul, "toplumsal muhalaefeti yükseltecek olan örgütler baskılarla susturulmak isteniyor" dedi.
Tombul, bayram sonrası 1400 kişilik bir liste hazırlanarak bir tutuklama furyasının başlatılacağı söylentisini hatırlatarak "Sağlıkta, eğitimde, hayatın her alanında yaşanan sistemli saldırılara karşı sadece KESK olarak değil emekten yana bütün örgütlü güçler olarak mücadelemizi yükselteceğimizi kamuoyunun bilmesini istiyoruz " diye konuştu.