Kamu Sen Genel Başkanı İSMAİL KONCUK ve beraberindeki heyet KESK Genel Merkezi’ni ziyaret ederek yeni yönetime başarı dileklerinde bulundu, güncel sorunların da konuşulduğu ziyarette toplu sözleşme süreci üzerinde de görüş alış verişinde bulunuldu.
Ziyaret sırasında kısa bir açıklamada bulunan Koncuk, toplu sözleşme görüşmelerinin gittiği yön üzerinde rahatsızlık duyduklarını belirterek, toplu sözleşme sürecinde 3 büyük konfederasyonun birleşerek ortak bir tutum izlemesi gerektiğini dile getirdi.
Toplu Sözleşme esnasında uyuşmazlık çıkması halinde izlenecek yolun önemini vurgulayan Koncuk, hak mücadelesinde her konfederasyonun olmazsa olmazlarının bulunduğunu ancak sadece Memur Sen’in belirleyici olamayacağını söyledi. Koncuk, Kamu Sen ile KESK’in toplamının Memur Sen’in toplamından fazla olduğunu belirterek her kesimi dikkate almadan toplu sözleşmenin gerçekleşemeyeceğini ifade etti.
Sendikal faaliyetlerin önündeki yasaklara da değinen Koncuk, örneğin yargının, ceza infaz memurlarının, güvenlik kuvvetlerinin içinde yer alan sivil memurların, özel güvenliğin önündeki sınırlamaların kaldırılması gerektiğini ifade etti.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, 2001 yılında ne olursa olsun devlet memurlarının bir yasası olsun denilerek çıkarılan yasa ile 10 yıl boyunca yaşamak zorunda bırakıldıklarına dikkat çekerek bu durumun bir benzerinin tekrar yaşanmasına izin verilmeyeceğini ifade etti. Özgen, hükümetin anayasal değişikliğin ardından uyum yasalarını çıkararak grevli toplu sözleşme hakkını tanıması gerektiğini fakat hükümetin mevcut tutumunun bunun tam aksi yönde geliştiğini dile getirdi.
Hükümetin grevsiz bir toplu sözleşme yasası çıkarmak istemesinin aslında %50 eksik bir yasa sayılacağını, bu durumun ise hiçbir şeyin değişmemesi anlamına geleceğini, kamu emekçilerini 10 yıl geriye götüreceğini, eskiden olduğu gibi memurların toplu sözleşme değil; toplu görüşme yapmış olacağını ifade etti.
“Grevli Toplu Sözleşme’nin” önemine değinen Özgen, “Grev” sözcüğünden korkulmaması gerektiğinin altını çizerek, grevin hak alma mücadelesinde bir bütünlük oluşturmak için kullanılan araçlardan biri olduğunu belirtti.
4688 sayılı yasada yer alan düzenlemelerin değiştirilerek örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin tamamının kaldırılması gerektiğini vurgulayan Özgen, demokratik çerçevenin genişletilmesi ve memurlara siyaset yapma hakkının tanınması gerektiğini belirtti.
Toplu Sözleşme sürecinde “üçlü toplu sözleşme düzeyi olması gerektiğini”, “Hakem Kurulu kararlarının bağlayıcı nitelik arz etmemesi gerektiğini" çünkü bunun tahkimi ifade ettiğini ve aynı zamanda grev hakkını da fiili olarak engellenmesi anlamına geldiğini söyledi.
Toplu sözleşme sürecinde diğer konfederasyonlarla ortak bir tutum belirlemenin önemli olduğunu ifade eden Özgen, temel sendikal hakların önemini vurguladı.
KESK Basın Bürosu