AKP İktidarı seçimlere birkaç gün kala, kendi kendisine olağanüstü yetkiler vererek, 3 Mayıs’ta çıkardığı yasaya dayanarak her gün bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıyor.İktidarına dikensiz gül bahçesi yaratma hevesinde olan AKP, bu sefer de devleti adeta bir şirkete dönüştürme mantığı ile hazırlanan KHK’nin yürürlüğe girmesini sağlamış bulunuyor.
Başbakan’ın uzun süredir gündemde tutmaya çalıştığı Başkanlık sistemine geçişin yollarının döşendiği düzenleme, AKP İktidarı’nın devletin kadrolarını partizanlaştırmada, siyasi kadrolaşmada sınır tanımadığını gösteriyor.
Bakanlıklar Yapboz Tahtasına Çevrildi
Bakanlıklarla yapboz tahtası gibi oynanan düzenleme ile; bakanların sayısı 25’e düşürülürken,8 bakanlık kaldırıldı, 6 yeni bakanlık oluşturuldu.Bakan yardımcılığı kadrosu kurulmasına yer verilen düzenlemede, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı da kaldırıldı. Kamuda kalan, AKP’li olmayan son kadroların da tasfiyesi anlamına gelen düzenleme ile nerdeyse bütün bakanlıkların adı değiştiriliyor. Böylece adı değiştirilen bakanlıklarda üst düzeyde müsteşar, genel müdür, daire başkanı, şube müdürü pozisyonundaki bütün kadroların da karşılığı olmayacak. Son yapılan açıklamalar, kamuya 118.408 yeni memur, 9 müsteşar, 29 müsteşar yardımcısı, 53 genel müdür yardımcısı alınacağı yönünde. Bu kadrolara alımların ne şekilde olacağına ilişkin şüpheler ortadayken, kapatılan bakanlıklardaki personelin ne olacağı, hak kayıpları yaşayıp yaşamayacaklarına ilişkin belirsizlikler de sürüyor.
Üniversite Mezunu Memur, İlkokul Mezunu Bakan Yardımcısı!
Bakanlar Kurulu’nun Görev ve Esaslarına İlişkin Yasaya tamamen aykırı olarak yapılan düzenlemeye göre; bakanla, müsteşar arasında görev yapacak bakan yardımcısı kadrosu açılmış oldu. Meclis dışından, özel sektörden de atanabilecek olan ve herhangi bir eğitim şartının aranmadığı bakan yardımcıları Başbakan’ın ataması ile göreve gelecek. Kamuda memur olabilecekler için üniversite mezunu olmanın yanı sıra onlarca şart aranırken, bakan yardımcılığı kadrosu için ilkokul dâhil herhangi bir mezuniyet şartı aranmaması, siyasi kadrolaşmanın hangi boyutlara geldiğini göstermesi açısından çarpıcıdır.
‘Başkan’ın Adamları’
Bakanlarla, müsteşarı denetleyecek bir çeşit ‘parti müfettişi’ görevi yapacak olan bakan yardımcıları meclisten atanmadığı için, sorumluluğu da meclise değil, başbakana karşı olacak. Başbakan’ın ,“Bakan yardımcıları, işlerinin uzmanı, sektörü bilen, bakanlık faaliyetlerinin daha verimli ve süratli yürütülmesini sağlayacak kişilerden seçilecek. Özel sektörden de bu makama atama yapılabilecek” açıklaması; kamu yararından çok, piyasanın ve kendi iktidarının ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeler yapılacağının itirafıdır. Bu düzenlemeye başta MÜSİAD olmak üzere bazı sermaye çevreleri övgüler yağdırmaktadır. Düzenleme ile milletvekili seçilemeyecek olanlara ve minnet borcu duyulanlara bakan yardımcılığının kapısı aralanmış olmaktadır.
Kadının Adı Yok!
Yapılan düzenleme ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının kapatılarak, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulması da dikkat çekicidir. Başta başbakan olmak üzere, her fırsatta cinsiyetçi bakış açısını ortaya koyan AKP iktidarı, yapılan düzenleme ile Kadın’ın bir bakanlığın adında dahi geçmesine tahammülsüzlüğünü ortaya koymuştur.
Yeni kurulacak bakanlıkta, kadını aile içerisine hapseden geleneksel bakış açısı perçinlenirken, kadın mücadelesiyle elde edilmiş kazanımlar yok sayılmaktadır.Son 7 yılda kadın cinayetlerinin %1400 arttığı ve bu cinayetlerin büyük bölümü kadınların en yakınları tarafından işlenmiş olduğu gerçeği orta yerde durmaktadır. Buna rağmen, kadına yönelik şiddetin ve cinaytelerin engellenmesi için önlem almayan AKP iktidarının, kendi kadın profilini yaratma çabası, yapılan düzenlemeye damgasını vurmuştur. Yeni kurulacak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yapısı ve görev alanı, kadının bağımsız bir birey olduğu ve cinsiyet ayrımcı uygulamalara maruz kaldığı gerçeğini inkâr etmektedir. Aile bakanlığı kurmakla övünen AKP iktidarı, yaptığı düzenleme ile, kadını çalışma yaşamından alıkoyarak, eve mahkûm etmeyi hedeflediğini bir kez daha göstermektedir.
Mücadele Ortaklaştırılarak, Büyütülmeli
Gelişmeler, AKP İktidarının kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan KHK çıkarma yetki yasasından önce dikkat çektiğimiz konularda kaygılarımızı haklı çıkarmıştır. Son yaşananlar, o dönem ısrarla vurguladığımız gibi, AKP iktidarının “yandaşlara kilit mevkii” sağlama amacında olduğu gerçeğini en açık şekliyle ortaya koymaktadır.
Tamamen piyasanın ihtiyaçlarına göre yapılan, başkanlık sistemine geçişin alt basamaklarını oluşturan, kadını yok sayan KHK düzenlemesine karşı tüm emek ve demokrasi güçlerini seslerini yükseltmeye, ortak mücadeleye çağırıyoruz.
KESK MYK