TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne geçirilmelerini protesto için 1 Nisan 2010’da düzenlenen eyleme katılan ve aralarından sendika yöneticilerinin de bulunduğu 111 sanıklı davanın ilk duruşmasında sanık ifadeleri alınırken dava 14 Ekim tarihine ertelendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 1 Nisan 2010’da TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne karşı başlattıklara eyleme ilişkin aralarında sendika yöneticilerinin de bulunduğu 111 kişi hakkında açtığı davanın ilk duruşması Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunun küçük olmasından dolayı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda yapıldı. Duruşmaya DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Eğitim Sen eski Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel’in yanı sıra sanık konumunda olan çok sayıda sendikacı ve TEKEL işçisi katıldı. Duruşmaya ayrıca Alman IGM sendikası da gözlemci olarak katıldı. Duruşmada hakim iddianameyi okuduktan sonra sanıkların ifadelerini aldı.
Sanıklar ifadelerinde iddia makamının öne sürdüğü suçları işlemediklerini Anayasa’nın 90. maddesi ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınan haklarını kullandıklarını kaydetti.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti duruşmayı 14 Ekim tarihine erteledi.
Duruşma öncesinde ise Ankara Adliye Sarayı önünde TEKEL işçileri, DİSK ve KESK ile birlikte çok sayıda siyasi partinin katılımı ile davaya ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamada sık sık, "Baskılar bizi yıldıramaz" pankartı açılırken, burada kısa bir konuşma yapan, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, ”AKP’nin yıllardır uyguladığı neoliberal politikaları, baskı ve zorla yaşama geçirdiğini, hak taleplerini şiddetle bastırdığını, bununla da yetinmeyerek mahkemeler kurduğunu” kaydetti.
Görgün, AKP’nin emekçilere karşı uyguladığı güvencesizliğe karşı durdukları için yargılandıklarını belirterek, ”İdeolojik davrananlar da eşkıyalık yapanlar da hak, hukuk, adalet tanımayarak işçi sınıfını sindirmeye çalışanlar da ortadadır. Ucuz işçilik, ucuz üretim ihtirasıyla iş cinayetlerinin artmasına sebep olanlar, başta işsizlik sigortası birikimlerimiz olmak üzere tüm haklarımızı çalanlar değil, bizler yargılanmaktayız” ifadesini kullandı.
KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar ise davayla sanıkların değil, TEKEL işçilerinin direnişinin yargılandığını ifade ederek, adaletsizliklere karşı, hak ve özgürlük talebinde bulunanların susturulamayacağını kaydetti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu ise ”TEKEL işçilerini destekleyenler hesap vermeye değil, hesap sormaya gelmişlerdir” diye konuştu. Alman IGM Metall Sendikası temsilcilerinin dağıttığı yazılı açıklamada da ”Sendika eylemlerinin kitlesel davalar açılarak kriminalize edilmesine hayır” ifadesi kullanıldı.
İddianamede, aralarında sendika yöneticilerinin de bulunduğu 111 kişi hakkında ”Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet ettikleri” iddiasıyla 3 yıl 6’şar aydan 8’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
(aa/ru)