Basına ve Kamuoyuna
İşsizlik ve güvencesizlik ölüm demektir. Bu ölümler her geçen gün artıyor. İntiharların ve İş cinayetlerinin sorumlusu Hükümettir.
Neredeyse her gün bir işyerinde, bazen birkaç işyerinde birden yaşanan iş kazalarında ölenlerin sayısı sadece son iki ayda 40’a, ataması yapılmayan öğretmelerden intihar edenlerin sayısı 22’ye ulaştı.
Manisa Salihli Tekel Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü’nün özelleştirilmesinin ardından işten atılan ve 2 ay önce 4/C’li olarak Salihli Adliyesi’nde işe başlayan işçi Alim Apaydın tarım ilacı içerek intihar etmesi ile bugüne kadar Özelleştirme sonucu intihar eden TEKEL işçisi sayısı 13 e çıktı.
Bilindiği üzere, Tekel işçileri 78 gün, Türkiye‘ye ve dünyaya sabırla ve inatla özelleştirme yıkımının ne olduğunu anlattılar. İş güvencesinin yok edilmesi, her türlü mali ve sosyal hakka el koyulması anlamına gelen "4-C" köleliğini reddederek, ekmek ve onur savaşı verdiler. Özelleştirme, sadece ekonomik bir yıkım olarak kalmadı.
Başta sağlık, eğitim, büro, alt yapı, iletişim hizmetleri olmak üzere tüm kamu kurumlarında çalışan emekçiler sözleşmeli, taşeron, 4A, 4B, 4C, 50/D, ücretli, kapsam içi, kapsam dışı statülerine bölündü. Aynı ya da benzer işi yapan emekçilerin ücretleri arasında farklılıklar oluşturarak hem daha az ücrete mahkum edildi, hem de emekçiler birbiriyle rekabete zorlandı. İşsizliği artırdığı gibi insan haklarına aykırı kölece çalışma düzeni, iş cinayetleri ve intihar gibi sosyal etkileri ile özelleştirmenin “işçi azrail’i” etkisi her geçen gün kendini göstermektedir.
TORBA YASA İLE TÜM KAMU EMEKÇİLERİNE 4/C; ESNEK, KURALSIZ, GÜVENCESİZ ÇALIŞMA DAYATILIYOR.
Bugün tüm kamu işyerlerinde kamu hizmetlerinin tasfiyesine yönelik önemli sorunlar yaşamaktayız. Tüm hizmet birimlerinde çalışanlar her geçen gün daha fazla iş yükü altında ezilmektedir. Performansa dayalı, esnek ve güvencesiz çalışma, emekçilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açmakta, kalp krizi ve ruhsal rahatsızlıklar yaygınlaşmaktadır. Çalışanların sorunları görmezden gelinmekte, kamu hizmetinin bir bileşeni ve insan olduğu göz ardı edilmektedir. Çalışma koşulları giderek ağırlaşmakta, buna karşılık ücretler ve sosyal haklar giderek gerilemektedir.
Bu durumda tüm özel ve kamu işyerlerinde çalışan emekçileri, statü ve sendikal farklılıkları bir kenara bırakarak taleplerimiz için KESK’e bağlı sendikalarımızda birleşerek son vermeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
Diğer sendikaların sessiz kalarak onay verdiği Torba Yasa ile 4/C statüsünde çalışanlara aile yardımı verilmeyecek, güvencesizlik yaygınlaşacaktır.Tüm 4/C’li Geçici çalışanları, Güvenceli iş için, diğer kamu emekçilerinin faydalandığı aile yardımı, damga vergisi muafiyeti, fazla mesai ücretinin ödenmesi gibi eşit haklar talebi için KESK’te örgütlenmeye ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
İNSANCA YAŞAM, GÜVENCELİ ÇALIŞMA HAKKI İÇİN TALEPLERİMİZ GERÇEKLEŞİNCEYE KADAR MÜCADELE EDEĞİZ
• Kamu ve özel tüm işyerlerinde, kurum tabiplikleri yeniden tesis edilmeli,
•Tüm kamu ve özel işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı, meslek hastalıklarına karşı korunma sağlanmalıdır.
•İşyerlerinin işçi sağlığı ve güvenliği denetimleri iş müfettişleri tarafından yaygınlaştırılmalı,
•4B, 4/C, 50D, statüsünde çalışan tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli,
•Aynı işi yapan emekçilerin eşit mali ve sosyal haklardan yararlanması sağlanmalı,
•4/C li çalışanların diğer çalışanlar gibi aile yardımı alması sağlanmalı, fazla mesai ücretleri ödenmeli, izin hakları kullandırılmalıdır.
•Emekçilere dayatılan angaryaya artık son verilmeli, öğle tatili gaspı, zorunlu fazla mesaiye son verilmeli, yeterli sayıda kadrolu personel alınmalıdır.
Hükümeti ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerini, her gün yaşanan ve adı konulmamış bir savaş bilançosunu andıran iş cinayetlerine karşı önerilerimizi dikkate almaya, esnek ve güvencesiz çalışma ile özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına son vermeye çağırıyoruz. Aksi takdirde yaşanan her intihardan, kalp krizinden ve iş cinayetlerinden AKP Hükümeti sorumlu olacaktır.
KESK MYK