"Kimliğimin, Bedenimin Ve Emeğimin Sömürülmesine Karşı Mücadele Ediyor, Barış İçin Yürüyorum" yürüyüşü coşkulu şekilde devam ediyor.
Hakkâri yürüyüş kolu dün (10 Kasım) Siirt ve Batman’daydı. Siirt’te Siirt Kadın Platformu üyeleri, demokratik kitle örgütleri temsilcileri, Siirt Belediye Başkanı ve yüzlerce kişi tarafından karşılandı. Kadınların yapmak istediği yürüyüşün polis tarafından engellenmesi, kadınlar ile polis arasında kısa süreli gerginliğe neden oldu.
Siirt Kadın Platformu Sözcüsü Gülşen Çiftçi, KESK, İHD ve Ankara Barış İçin Kadın Girişimi’nin çağrısıyla yapılan ve diğer kurumların desteklediği yürüyüş kolunun Siirt’e gelmesinin kendilerini onurlandırdığını ve bu yürüyüşü selamladıklarını ifade etti.
Yürüyüş yapan kadınlar adına açıklama yapan Tuğçe Çetin, “Geçtiğimiz Nisan ayında tüm Türkiye Siirt’te yaşanan toplu tecavüzlerle sarsıldı. Yaşananlar önce olağan bir durummuş gibi yansıdı medyaya. Öyle ya her zamanki tecavüz haberlerinden biriydi bu da. Siirt’te ikisi kardeş, 7 ilköğretim okulu öğrencisi kız çocuklarına 14-70 yaş arası onlarca erkek tecavüz ediyor, başta Adalet Bakanı olmak üzere, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, Milli Eğitim Bakanı ise toplumsal hafızada derin psikolojik travmalar yaratacak bu gerçeği gizleyerek, suça ortak oluyordu. Dahası Siirt halkı gibi tüm Türkiye susturularak bu suça ortak olmaya teşvik ediliyordu. Ancak biz kadınlar öfkemizi, isyanımızı dile getirmekten dün olduğu gibi bugün de çekinmiyoruz. Çünkü kadına yönelik şiddet suçtur ve bu suça göz yuman erkek egemenliğine esastan itirazımız var!” dedi.
“Bizler, erkek- devlet şiddetinin bu sıkı dayanışma örneklerini bundan önce defalarca gördük” diyen Çetin, “Biz onları çocuk istismarcısı Hüseyin Üzmez’i Adli Tıp raporlarına müdahale ederek aklamaya çalışmalarından tanıyoruz, biz onları cezaevlerinde kadınların maruz kaldığı şiddeti ve tacizi övmelerinden tanıyoruz, biz onları Bilge Köyü’nde katledilen kadın ve çocuklardan tanıyoruz, Ceylan Önkol’u koyun otlatırken katleden kanlı ellerinden tanıyoruz, nefret cinayetlerini görmezden gelmelerinden tanıyoruz, namus adı altında işlenen kadın cinayetlerine hiçbir önlem almamalarından, işten atılan, yoksulluğa terk edilen her kadının maruz kaldığı şiddeti tetiklemelerinden, savaş çığırtkanlıklarından, artan polis şiddetinden tanıyoruz. Devlet kendi işlediği suça bizleri de ortak etmeye çalışıyor” diye konuştu.
Kadınlara karşı işlenen suçların karşısına daha güçlü bir kadın dayanışması ile çıkacakları dile getiren Çetin, açıklamalarını şu cümleler ile bitirdi: “Biz kadınlar ne dün ne de bugün işlediğiniz suça sessiz kalmıyoruz; suçunuzun ortağı olmuyoruz! Kadınların emeğine, bedenine ve kimliğine yönelik şiddetle mücadeleye devam ediyoruz.”
Yapılan açıklamanın ardından Batman’a gitmek için otobüslerine binmek için yürüyen kadınlara, polis ‘yolda yürümeniz kanuni değil’ gerekçesiyle izin vermedi. Bunun üzerine kadınlar ile polis arasında tartışma yaşandı. Otobüslerin Belediye Binası’nın önüne gelmesiyle kadınlar, otobüslere binerek, Batman’a hareket etti.
BATMAN
Batman’da yüzlerce kadın tarafından karşılanan kadınların düzenlediği meşaleli yürüyüş polis tarafından engellendi. KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, "Batmanlı kadınları intihara sürükleyen işte bu zihniyetin ürünüdür" dedi.
KESK, İHD ve Ankara Barış İçin Kadın Girişimi öncülüğünde Türkiyeli kadınların başlattığı, "Kimliğimin, bedenimin ve emeğimin sömürülmesine karşı mücadele ediyor, barış için yürüyorum" yürüyüşünün birinci kolu olan Hakkari yürüyüşüne katılan kadınlar, Batman’da çok sayıda kadın tarafından karşılandı. KESK Batman Şubeler Platformu binası önünde karşılanan kadınlar, meşale yakarak "Demokratik toplumu yaratalım tecavüz kültürünü aşalım", "Kimliğimin, bedenimin ve emeğimin sömürülmesine karşı mücadele ediyor, barış için yürüyorum" pankartları eşliğinde Atatürk Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. "Demokratik anayasa için yürüyoruz" önlükleri giyen kadınlar, "Jin jiyan azadi", "Savaş değil barış istiyoruz" ve "Kadın şiddetine son" dövizleri taşıdı. "Gün gelecek devran dönecek tecavüzcü AKP hesap verecek" ve "Gelsin baba, gelsin koca, gelsin cop, inadına isyan inadına barış" sloganlarıyla yürüyen kadınlar, Dörtyol’da polis barikatı ile karşılaştı.
Polisin yürüyüşe izin vermek istememesi nedeniyle kadınlar ile polis arasında kısa süreli tartışma çıktı. Polisin tavrına karşı oturma eylemine geçen kadınlar adına konuşan KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, "Batmanlı kadınları intihara sürükleyen işte bu zihniyetin ürünüdür" dedi. Ardından konuşan Selmane Ertekin, Batman’da kadın intiharlarına dikkat çekerek, "Savaşın yaşandığı topraklardayız şuan. Köy boşaltmaların, zorunlu göçlerin, failli belli cinayetlerin, gözaltında kayıpların, cezaevlerinde ölümlerin, tecavüzlerin yaşandığı topraklarda. Sadece ‘barış istiyorum’ demenin bile suç sayıldığı bir coğrafyada, militarizm biliyoruz ki; kadına yönelik şiddeti arttırıyor ve tadınlar en büyük payı alıyor" dedi. "Buradan bir kez daha söylüyoruz ki; Ankara’da Nejla için de Adıyamanlı Medine için de, Batman’da intihar eden kadınlar için de akıyor gözyaşlarımız" diyen Ertekin, "Biz kadınlar Batman’dan haykırıyoruz! artık yeter, çocuklarımız ölmesin, barış istiyoruz. Devlet yetkililerine sesleniyoruz; kadınların barış çığlıklarına kulak verin, size buradan uzanan barış elini tutun" diye konuştu.
Yapılan açıklamadan sonra, kadınlar yakılan meşaleler sönünceye kadar, Kürtçe, Türkçe şarkılar eşliğinde halay çekti. Gece Batman’da konaklayan kadınlar bu sabah Diyarbakır’a hareket ettiler.
DİYARBAKIR
.JPG)
Diyarbakır’da yüzlerce kadın tarafından Sümerpark’ta karşılanan kadınlar, alkış ve zılgıtlar eşliğinde geldikleri otobüslerden inerek beraberlerinde getirdikleri kırmızı karanfilleri Diyarbakırlı kadınlara vererek, kadınlarla kucaklaştı.
Ardından aralarında SES eski MYK üyesi Olcay Kanlıbaş ve TÜM BEL-SEN üyesi Ahmet Zirek’in de bulunduğu tutuklu demokratik kitle örgütü temsilcileri ve siyasetçilere destek için düzenlenen yürüyüşe katılmak üzere Sümerbank’tan alana doğru yürüyüşe geçen kadınlar binlerce kişi tarafından alkış ve zılgıtlar eşliğinde karşılanarak kortejdeki yerlerini aldılar.
DİHA
