Tecavüz ve kadınlara yönelik diğer cinsel şiddet türlerinin bir savaş silahı olarak sistematik bir şekilde kullanıldığı bölgelerden biri olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, yeni bir toplu tecavüz olayıyla tekrar gündeme oturdu. Toplu tecavüzlerin yaşanmasının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olayla ilgili soruşturma başlattı. Bu insanlık-dışı olaya maruz kalanların sayısı konusunda BM yetkililerinin bildirdiği rakam 154 iken, yerel yardım ekiplerine göre 200’den fazla.
Ülkenin doğusunda bulunan Kuzey Kivu bölgesinde Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü üssüne 16 km mesafede bulunan bir yerleşim yerinde 30 Temmuz–3 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen bu vahşetin Ruanda Demokratik Kurtuluş Güçleri (FDLR) ve Mia Mia adlı militan grupları tarafından işlendiği kaydedildi. Doğal kaynakların konrolünü ele geçirmek bölgedeki silahlı çatışmanın temel nedenlerinden biri ve elde edilen maddi kaynaklar savaş ekonomisini finanse etmek üzere kullanılıyor.
Uluslar arası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) ilk kadın Genel Sekreteri Sharan Burrow, Doğu Kongo’daki kadınlara yönelik şiddetin artık tahammül edilemez sınırlara ulaştığını kaydederken, tüm insanlığı bir tepki göstererek bu olaylara son vermeye çağırdı. Kongo’nun doğusunda barışın hakim kılınmasının acil bir gereklilik olduğunu vurguladı. Açıklamada, aynı zamanda, birçok üst düzey heyet ve raporlara rağmen, kadınlara yönelik şiddetin yükselmeye devam ettiğini kaydedildi. Sadece 2009 yılında BM Nüfus Fonu’nun bildirdiği rakamlara göre Kuzey ve Güney Kivu bölgesinde 9000’den fazla tecavüz vakası gerçekleşti.
Bölgeye giden BM Özel Temsilcisi Roger Meece ise, korkunç tecavüzler hakkında barış gücü askerlerinin bilgisi olmadığını söyledi. Diğer taraftan, Mağdur Olanların BM Barış Gücü (MONUSCO) ve bölgedeki BM barış gücünün bu suçları önleme konusundaki başarısızlıkları ve olayların gerçekleştiğini ancak 12 Ağustos tarihinde öğrenmeleri yetersizlik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Kongo’daki sivilleri koruyamamakla suçlanan BM, bu yıl, Kongo Hükümeti’nin “ülkeden geri çekil” talebiyle karşı karşıya kalmıştı.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) hükümeti ise, tecavüze karşı mücadelede ilerleme kaydettiklerini öne sürdü. Hükümet sözcüsü Lambert Mende, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) verdiği, yılın ilk çeyreğinde Kuzey Kivu ve Güney Kivu eyaletlerinde yaklaşık 1244 kadının tecavüze uğradığı, yani günde yaklaşık 14 tecavüz vakasının yaşandığı bilgisine işaret ederek, bu rakamın endişe verici olduğunu, ancak hükümetin tecavüz ve cinsel suçlara karşı verdiği mücadelede ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Mende, 1996’da yıllık 15 bin 384 olan tecavüz vakalarının sayısının 4 bin 976’ya indiğini, yüzde 70 düşüş sağlandığını belirtti.