KESK Merkez Yönetim Kurulu’nun tırmanan çatışma ortamına ilişkin açıklaması:Çatışma ortamının ağır yükü ülkenin üzerine bir kez daha çökmüştür. Bu ağır yükün bedelini son haftalarda onlarca insanımızı yitirerek ödüyoruz. Yakın tarihimiz siyaset kurumunun çözüm için üzerine düşen görevleri yapmaması sonucu binlerce yurttaşımızı yitirişimizin tarihidir. Ankara’da iki gün süren Gerçek ve Adalet İnisiyatifi bunun en somut tanıklıklarını ortaya koymuştur.
Siyasi iktidarın “demokratik açılım” adı altında başlattığı ve toplumda derin bir hayal kırıklığına yol açan açılım da Habur’da salıverilen Barış grubu üyelerinin tutuklanması ile son bulmuştur. Başbakan askeri bölgeleri teftiş ederken aslında bir bakıma bunu ilan etmektedir. Açılımın bütün hızıyla devam edeceğine dair açıklamalar ise toplumda inandırıcılığını yitirmiştir.
Siyasi iktidarın Anayasa değişikliği paketi esnasında ortaya çıkan fırsatı sadece kendi iktidarını tahkim edecek değişikliklere yönelerek heba etmesi; Türkiye’nin temel sorun alanlarına ilişkin temel değişikliklerden uzak durması; toplumsal beklentileri hiçe sayan bir tutumla toplumda oluşan çözüm umudunu harcaması ülkeyi bir kez daha çatışma iklimine sokmuştur.
Son olarak İsrail’le yaşanan gerilim sürecinde bizzat siyasi iktidar tarafından yükseltilen milliyetçi dalga sorunu içinden daha da çıkılamaz hale getirmiştir. Medya büyük ölçüde bir kez daha askeri çözüm anlayışının ardında saf tutmaktadır.
Bunlar son derece tehlikeli gelişmelerdir. Sorunların çözümü doğrultusunda bütün siyasi partiler, Meclis ve Cumhurbaşkanı inisiyatif üstlenmeli; artık halkımız tarafından bir çözüm olmadığı anlaşılmış olan “askeri çözüm” anlayışına ülke teslim edilmemelidir. Silahlar susmalı, siyaset kurumu işlemelidir. Barış, diyalog ve demokrasi anlayışını egemen kılan, kardeşliği temel alan bir yaklaşım benimsenmelidir.
