Muğla’da Kürt öğrencilere yönelik yapılan saldırıya ilişkin açıklama yapan Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Dr. Metin Bakkalcı, batı bölgelerinde Kürtlere yönelik fiili saldırılarda ciddi bir artışın görüldüğünü belirtti.
Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Dr. Metin Bakkalcı, Manisa ve Muğla’da okuyan Kürt öğrencilere yönelik saldırılara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, batı bölgelerinde Kürtlere yönelik fiili saldırılarda ciddi bir artışın görüldüğüne işaret etti. Muğla’da gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılması için Hamdi Bey Polis Karakolu önünde toplanan Kürt öğrencilere saldırı yapıldığını hatırlatan Bakkalcı, "Akabinde de polisin gaz bombası ve ateşli silah kullanarak müdahale etmesiyle gelişen olayda Şerzan Kurt isimli öğrenci ağır yaralanmıştır. Hayati tehlike altında bulunan Şerzan Kurt, halen Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakım servisindedir. Edinilen ilk bilgilere göre bedeninde iki kurşun yarası ve kafatasında kırıklar bulunmaktadır. Her ne kadar Muğla Valisi aksini söylese de gerginlik yatışmamış, dün akşam saatlerinde daha da artmıştır. Adeta etnik çatışma görüntüsü yaratan olaylar sonucunda yaklaşık 10 kişi yaralanmış, 100’den fazla kişi ise gözaltına alınmıştır" diye kaydetti.
‘Uygulana gelen imha ve şiddet politikalarında ısrar topyekun yok oluştur’
Gelişmeleri kaygı verici olarak niteleyen Bakkalcı, başta siyasi iktidar olmak üzere kutuplaşmada dahili ve sorumluluğu olan muhalefet partilerinden medyaya kadar herkesin, her kesimin ciddi olarak düşünmesi gerektiğini vurguladı. Bakkalcı, şunları kaydetti: "Bugüne kadar uygulana gelen imha ve şiddet politikalarında ısrarın sonu topyekun yok oluştur. Irkçı, milliyetçi ve ayrımcı kışkırtma ve manipülasyonlar sonucu şiddetin neredeyse tek sosyal davranış biçimi haline geldiği bir toplumun geleceği yoktur. Daha fazla geç olmadan başta siyasi iktidar olmak üzere, herkesi duyarlı ve sorumlu olmaya; Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve adil çözümü için gerekenleri bir an önce yaparak, toplumsal gerilimi düşürmeye davet ediyoruz."
(DİHA)