Genel Sekreter Emirali ŞİMŞEK TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:"Türkiye İstatistik Kurumunun bugün açıkladığı 2010 yılı Ocak ayı hane halkı işgücü anketi sonuçlarına göre Türkiye’deki resmi işsiz oranı çalışan nüfusun %14,5’ine tekabül etmektedir. Bu verilere göre resmi işsiz sayısı 3 milyon 600 bin civarındadır. Oysa Türkiye ekonomisi ile ilgili herkes ve halkımız yaşanan işsizliğin bu rakamların çok ötesinde olduğunu, TÜİK’in rakamlarının gerçeği yansıtmadığını bilmektedir. Gerçek işsizlik oranı % 25’e dayanmış, işsiz sayısı 6 milyonu aşmıştır.
Öte yandan TÜİK’in rakamlarını veri kabul etsek dahi bu oranın kabul edilmesi mümkün değildir. İşsizlik ülkenin yapısal bir sorunudur. Siyaset ülkenin yapısal sorunlarına çözüm üretme işidir. Ancak görülmektedir ki, ülkeyi yönetmekte olan AKP kadroları bu sorumluluklarının farkında değillerdir. Dahası farkında olmak bir yana, mevcut işsizliği ekonominin doğal bir sonucu olarak görmektedirler.
Bizzat Başbakan ekonomiye sermaye kesiminin perspektifinden bakmakta, konuya tüccar zihniyetiyle yaklaşmaktadır. Başbakan konuya ilişkin daha önce de sergilediği aymaz tutumu daha geçtiğimiz hafta yine tekrarlamış ve “her TOBB üyesi bir kişi istihdam etse işsizlik üç puan düşer” diyerek yaklaşımını ortaya koymuştur. Bu yaklaşımın kabul edilebilir bir yanı yoktur ve sadece Hükümetin konuya ne kadar gayrı ciddi yaklaştığının bir göstergesi olarak anlamlıdır. Oysa sorun vakit geçirmeksizin alınması gereken yapısal önlemler gerektirmektedir.
Öncelikle 6 milyonu aşan işsizin yaşadığı bir ülkede emekçilerin 12-14 saat çalıştırılması, cumartesi çalıştırılması uygulamalarına derhal son verilmeli ve buradan ortaya çıkacak işgücü talebi değerlendirilmelidir. Çalışma gününün kademeli olarak 6 saate çekilmesi gibi önlemlerle birleşince işsizlik oranının yarı yarıya düşürülebileceği ortadadır.
İstihdam yaratıcı faaliyetlere daha fazla kamusal kamusal kaynak ayrılması, istihdam öncelikli yatırımların arttırılması gerekmektedir.
Kamuda artık devasa boyutlara ulaşmış personel açığı hızla kapatılmalıdır.
İşsizlik sigortasının kapsamı genişletilmeli, işsiz yurttaşlar bir iş bulana kadar desteklenmelidir. Açlık sınırı altında yaşayan yurttaşlara yönelik yurttaşlık ücreti uygulamasına geçilmelidir.
İşsizlik sadece ekonomik tablolarda ortaya çıkan oran ve rakamlar değildir. Toplumsal hayatımızı çürüten ve insanlarımızda onarılması olanaksız travmalara yol açan bir kanserdir. Bu kansere yol açansa siyasi iktidarın neo-liberal politikalarıdır.
Siyasi iktidar emekçilerin daha fazla işsizliğe, örgütsüzlüğe ve güvencesizliğe boyun eğmeyeceğini bilmelidir. "