Bugün(26 Kasım), sendikal hak ihlalleri ve çalışma yaşamındaki sorunlarla ilgili ILO Türkiye Ofisi Direktör Vekili Leyla Tegmo-Reddy Konfederasyonumuzu ziyaret ederek Eş Genel Başkanlarımız Lami Özgen ve Şaziye Köse ile görüştü.
Görüşmede Konfederasyonumuzun kuruluş sürecinden bu yana sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde karşılaştığı baskı, sürgün, görevden alma ve tutuklamalar aktarılırken KESK’in karşısına her fırsatta yandaş sendikacılık anlayışının çıkarılmak istendiğinin altı çizilerek, Hükümet güdümünde kurulan kontra sendikaların en görünür yüzü olan Memur Sen’in 2012 yılında çıkarılan bir yasayla sözde “toplu sözleşme” görüşmelerinde tek imzacı olarak kamu emekçilerinin iradesini gasp ettiğini, emekçilerin var olan haklarından daha geriye gittiği ifade edildi.
Yandaş sendikacılık anlayışının yapılan atamalarla bütün kurumlarda olduğu gibi milli eğitim’de, üniversitelerde, sağlık alanında da çalışma barışını bozduğu belirtilirken bu gaspa itirazın sesi olan KESK’in fiili olarak verdiği mücadelenin giderek yükseldiği vurgulanarak 4688 sayılı yasanın, uluslararası sözleşmelere ve anayasaya rağmen grevli toplu sözleşme yapmak için örtülü bir engel teşkil ettiği bu durum karşısında ise ILO tarafından beklenilenin hükümet nezdinde karar çıkarması ve Türkiye’nin altına imza koyduğu ILO sözleşmelerini uygulaması olduğu dile getirildi.
Hükümetin izlediği neo-liberal politikalar doğrultusunda kamuya ait hizmetlerin özelleştirildiği-güvencesizleştirildiği, farklı statülerde çalışan ancak 4688 sayılı yasayla çizilen sınırlar çerçevesinde örgütlenemeyenlerin fiiili olarak örgütlenmesine devam edileceği ve ILO ile işbirliği yapılacağı dile getirilerek taşeron sorunun çalışma yaşamında en büyük sorunlardan biri olduğu kaydedildi.
Konfederasyonumuzun ilerici bir tutumla kadın üyelerimize yönelik pozitif ayrımcılık ile kota sistemini uyguladığı ve Eş Başkanlık sistemine geçildiği belirtilirken hedefin ise her düzeyde bağlı sendikalarda eşit temsiliyet olduğu vurgulandı. Hükümetin hazırlıklarını yaptığı “Güvenlik Paketi” hakkında ise sendikal hak ve özgürlükler noktasında baskı, şiddet olayları ve ölümlere yol açabileceği uyarısında bulunulurken, paketin acilen geri çekilmesi istendi.
Ortadoğu’da yaşanan savaş ve katliamdan kaçarak göç eden çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 2 milyonun üstünde insanın ucuz işgücü olarak işsizler havuzunda olduğu bunun sosyo-ekonomik sonuçlarına (sağlık sorunu – çocukların eğitim sorunu – kadınların fuhuşa yönlendirildiği-satıldığı vb.) ilişkin uyarıların yapıldığı görüşmede ILO’nun bu konuda aktif bir rol alması gerektiği dile getirildi.
ILO Türkiye Ofisi Direktör Vekili Leyla Tegmo-Reddy ise ILO’nun üzerine düşeni yapacağını ve dile getirilen konuların takipçisi olacağını belirti.