Avrupa Komisyonu’nun 10 Ekim’de açıklayacağı 2012 Türkiye İlerleme Raporu’nun taslak metninde, basın ve ifade özgürlüğü konusunda kaygı verici bir gerileme sürecine girildiğine vurgu yapılıyor.Raporda, Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi birçok gazetecinin yargılanmasından duyulan endişe de dile getiriliyor.
Geçen yıl yayınlanan raporda da ifade özgürlüğü konusuna değinilirken, yüksek sayıda ifade özgürlüğü ihlali ve basın özgürlüğünün pratikte kısıtlanmasının endişe doğurduğu anlatılmıştı.
Basınında yer alan ve çoğu netleşen taslak metinde, yapılan reformların ifade özgürlüğü alanında belirgin bir ifade sağlamadığı dile getiriliyor. Taslak metinde, ifade özgürlüğü ihlallerindeki artışın ciddi endişe kaynağı olmayı sürdürdüğü belirtilerek şu ifadeler kullanılıyor:
- Medya özgürlüğü uygulamada daha da kısıtlandı.
- Hükümet üyeleri, üst düzey devlet yetkilileri ve askerler defalarca basına yüklenerek dava açtı.
- Hükümete yönelik açıkça eleştiride bulunan yazılar kaleme alan bazı gazeteciler işlerinden oldu.
- Otosansür, Türk medyasında yaygın bir fenomen haline geldi.
- Organize suçlar ve terörle mücadele konusunda yasal çerçeve hâlâ muğlak ve istismar edilmeye açık tanımlar içeriyor.
- Bir yazı yazmak ya da konuşma yapmak terör örgütü üyeliği ve liderliği suçlamasıyla dava açılmasına ve uzun hapis cezaları verilmesine yol açabiliyor.
- Bazı gazeteciler serbest kaldı ancak internet siteleri dahil olmak üzere süre ve kapsam açısından orantısız yasaklar sürdü.
"Gazetecilerin hapse atılmasının eleştirildiği 2011 raporunda da "yayımlanmamış kitap taslağına el konulmasının" ifade özgürlüğü açısından endişeleri güçlendirdiği savunulmuştu.
Geçen yılki raporda "Türkiye’de ceza yasaları büyük ölçüde sorunlu ve ifade özgürlüğünü orantısız şekilde kısıtlamaya açık" denilmiş, medya kuruluşlarına birçok kez yüksek para cezası uygulanması eleştirilmişti. Ergenekon ve benzeri davaların süreçleriyle ilgili endişeler yine rapora girerken, Piyanist Fazıl Say’ın twitter’dan paylaştığı mesajın ardından hakkında açılan soruşturma sürecine de değiniliyor. RTÜK’ün şeffaşaşma çalışmalarını memnuniyetle karşılayan komisyon, ulusal değerler ve ahlaki nedenlerle çok sayıda yayına ceza kesilmesinin ise AB standartları ile uyuşmadığını belirtiyor.