- AKP yasa değişikliğiyle kamuda dikensiz gül bahçesini yaratıyor.
- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik yapan hükümet tasarısı çoğunluğa sahip olmayan sendikayı tamamen işlevsiz bırakıyor .
- Toplusözleşme sürecinde bütün yetki en çok üyesi olan Memur Sen’e veriliyor.
- Diğer sendikalar göstermelik hale getiriliyor.
- Sendikal çoğulculuk hiçe sayılıyor .
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik yapan hükümet tasarısı Anayasa değişikliğinden 16 ay sonra Meclis’e sunuldu . Temel felsefesi zorunlu tahkim ( grev yasağına dayalı zorunlu toplusözleşme düzeni ) olan tasarı göstermelik, sözde bir toplusözleşme düzeni kurmayı hedefliyor . Meclis ‘ e sunulan hükümet tasarısı, aylardır gündemde olan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulan tasarıdan daha da geri düzenlemeler içeriyor . Tasarının bunca zaman geciktirilmesi hayra alamet değilmiş. Zaten yetersiz ve antidemokratik olan bakanlık tasarısı iyice budanmış ve tamamen adrese teslim, bütün yetkileri Memur-Sen’e devreden keyfi bir metne dönüşmüş durumda.
İşte 4688 Değişiklik Tasarısı İle Değişenler Ve Değişmeyenler!
Grevsiz Toplusözleşme
Tasarı, anayasa değişikliği ile benimsenen temel felsefeye dayanıyor: Bütün memurları kapsayan bir grev yasağı . Tasarı grev hakkını içermeyen ve aslında daha önceki " toplugörüşme " rejiminden farkı olmayan, sadece adı toplusözleşme olarak değiştirilmiş bir düzeni öngörüyor. Anayasa, toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık çıkarsa Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na ( KGHK ) başvurulacağını ve kurulun kararlarının kesin olduğunu kesin bir dille belirtiyor. Aynı hükümler 4688 değişiklik tasarısında da yer alıyor. Böylece grev adı anılmadan yasaklanıyor. Çünkü toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması durumunda son kararı KGHK veriyor. Hazırlanan değişiklik Anayasa’da yapılan değişikliğin mantıksal bir sonucu. Öte yandan açık bir grev yasağı 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda var. Dolayısıyla Anayasa, 4688 ve 657, Türkiye’de kamu çalışanlarına grev yasaklı bir toplu sözleşme düzenini reva görüyor. Oysa grev yasaklı toplusözleşme ve sendika hakkı olamaz. Çünkü sendika hakkı, toplusözleşme ve grev hakkıyla bir bütün oluşturur. Bu ilke Uluslararası Çalışma Örgütü ( ILO ) tarafından on yıllardır benimseniyor. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de özellikle son yıllarda verdiği kararlarda sendikal hakların bütünselliğinin altım çizmektedir. Kısaca uluslararası çalışma normlarına göre kamu görevlilerinin ( memurların ) tıpkı işçiler gibi grev hakkı vardır. Bu uluslararası kurallar Anayasa’nın 90 . Maddesi bağlamında Türkiye için bağlayıcıdır. Anayasa değişikliği ve 4688 değişikliği bu açıdan uluslararası çalışma hukukunun ihlalidir. Tasarı gerekçesinde sendikalara bazı kolaylıklar getirildiğinden söz ediliyor. Ancak bunların bir bölümü sendikacılar için getirilen kolaylıklar. Örneğin genel kurul süresi 4 yıla kadar uzatılıyor. Bu uzun bir süre ve sendikal demokrasiyi zedeleyici nitelikte. Tasarı ile sendika aidatlarının genel kurullarca serbestçe saptanması öngörülüyor.
Tek Tip Toplusözleşme
Bakanlık tarafından hazırlanan önceki tasarıda yer alan hizmet kolu toplusözleşmesi hükümet tasarısından çıkarılmış durumda. Bakanlık tasarısı bütün çalışanları kapsayan Genel Toplusözleşme ile her hizmet kolu için ayrı ayrı toplusözleşmeleri öngörüyordu. Böylece her hizmet koluna özgü sorunlar ayrı ayrı sözleşmeler ile düzenlenecekti. Hükümet tasarısı hizmet kolu toplusözleşmesine yer vermedi. Böylece merkezi tek tip ve konfederasyon odaklı bir toplusözleşme gündeme gelmiş oldu. Bu durum hizmet kollarında örgütlü sendikaların etkinliğini zayıflatıcı niteliktedir. Merkeziyetçi ve tek konfederasyon hâkimiyetine dayalı bir düzen öngörülüyor.
İki Yıllık Toplusözleşme
Tasarı, toplusözleşmenin süresinin iki yıllık olmasını öngörüyor. " Toplugörüşme " sisteminde bir yıl olan süre iki yıla çıkarılıyor. Kamuda her yıl bütçe yapıldığına göre , sözleşmenin de yıllık yapılması gerekir . Özellikle mali hükümlerin her yıl müzakere edilmesi önemli. 2,5 milyon kamu emekçisinin sözleşmesi için yaklaşık 2 haftalık müzakere öngören tasarı sonrasında iki yıl sükûnetsessizlik dönemi hedefliyor. Tasarı toplusözleşmenin kapsamında da önemli bir sınırlama getiriyor. Toplusözleşmede mali ve sosyal hakların miktarının ele alınması mümkün olabilecek ancak bu haklara ilişkin sistemde değişiklik öngören talepler toplusözleşme kapsamının dışında kalacak .
Üyelik Yasaklarına Devam
4688, sendikalara üye olamayacak kamu çalışanlarına ilişkin 15. Maddede esaslı bir değişiklik yapmıyor. Çok sayıda kamu çalışanının sendika yasağı devam ediyor. Meclis çalışanları, hakimler ve savcılar, milli savunma ve orduda çalışan sivil personel, ceza infaz kurumu çalışanları, denetim elemanları, polisler, askerler sendikalara üye olamayacaklar. Oysa uluslararası normlara göre sadece asker ve polislerin sendika hakkı kısıtlanabiliyor. Avrupa Sosyal Şartı’na göre polisler de sendika üyesi olabiliyor. Bazı ülkelerde asker sendikaları bile var. Ama tasarı orduda çalışan sivil memurlara bile sendika hakkı tanımıyor.
Temsilci Sayısı Azaltılıyor
Tasarı ile işyerinde yetkili sendikanın belirlediği sendika işyeri temsilcileri yanında işyerinde en çok üyeyi kaydetmiş sendika dışındaki sendikalara da işyeri sendika temsilcisi saptama hakkı veriliyor . Ancak tasanda yer alan bir düzenleme ile sendika işyeri temsilcilerinin sayısı azaltılıyor. 1001-2000 çalışanı olan işyerlerinde 5 olan temsilcisi 4’e, 200’den fazla işyerlerinde 7 olan temsilci sayısı 5’e düşürülüyor.
Demirel’in Yaptığından Beter!
4688’de öngörülen değişiklikler Demirel hükümeti döneminde çıkarılan ve DİSK’i işlevsiz bırakmayı hedefleyen 1317 sayılı yasadan daha ağır hükümler içeriyor. 1317 sayılı yasa ile sendikalara faaliyet yürütebilmeleri için işçilerin üçte birini temsil koşulu getirilmişti. Üçte bir üyeye sahip olmayan sendikalar ortadan kalkacaktı. Yasaya DİSK’in tepkisi büyük olmuş ve 15-16 Haziran eylemleri ile yüz bine yakın işçi tepki göstermişti. Anayasa Mahkemesi TİP’in başvurusu üzerine üçte bir koşulunu iptal etmişti
Bütün Yetkiler Memur-Sen’e
Tasarı toplusözleşme müzakerelerinin Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti arasında yürütülmesini düzenliyor. İşveren heyeti ilgili bakanın başkanlığında olacak. Sendika heyeti ise son derece antidemokratik ve keyfi bir biçimde düzenlenmiş. Adeta Memur-Sen için adrese teslim bir düzenleme söz konusu. Sendika heyeti başkan dahil 7 üyeden oluşuyor. Sendika heyeti başkanı en çok üyeye sahip sendikadan olacak. Şu anda en çok üyeye sahip sendika Memur-Sen. Diğer 6 üye şöyle saptanacak. En çok üyeye sahip konfederasyondan 3 ikinci konfederasyondan 2 üye(Kamu Sen) ve üçüncü konfederasyondan 1 üye ( KESK ) . Böylece Memur Sen 7 kişilik heyette 4 üyeye sahip olacak. Toplam 515 bin üyesi olan Memur Sen heyet başkanlığı ve toplam 4 üye ile temsil edilirken, üyeleri 630 bini geçen Kamu Sen ve KESK üç üye ile yetinmek zorunda . Dahası bütün yetkiler heyet başkanına verilmiş durumda . Bakanlık taslağında toplusözleşmenin heyetin çoğunluğunun oyuyla imzalanması yer alırken , hükümet taslağında bu yetki heyet başkanına ( Memur Sen ) veriliyor . Diğer üyelerin ve konfederasyonların itiraz hakkı yok. Memur Sen toplusözleşmeyi imzaladığında diğerlerinin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gitme imkanı da yok. Subaşları tutulmuş durumda. İşte size toplusözleşme hakkı.
Son Söz Hükümette
Tasan toplusözleşmenin müzakere aşamasında bütün yetkiyi Memur Sen ‘ e verecek şekilde ayarlanmış olmasına karşın ihtiyatı elden bırakmıyor . Görüşmelerde uyuşmazlık çıkması, anlaşma olmaması durumunda iş şansa bırakılmamış. Uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulun ‘ un yapısı da hükümetin dediğini yapacak şekilde sağlama alınmış. Kurul 11 üyeden oluşacak. Bu n üyenin 7 ‘ si ilgili bakan veya doğrudan Bakanlar Kurulu tarafından seçilecek. Maddede zırvalık ve vesayet tavan yapmış durumda. Kurulda sendikalar adına yer alacak akademisyen de sendikaların göstereceği 7 aday arasından Bakanlar Kurulu’nca seçilecek. Kurulda sendikaların temsilindeki adaletsizlik devam ediyor. Memur Sen 2, KESK ve Kamu Sen ise birer üye ile temsil edilecek. 4688 ise çoğunluğa sahip olmayan sendikayı tamamen işlevsiz bırakıyor. Toplusözleşme sürecinde bütün yetki en çok üyesi olan sendikaya veriliyor. Diğer sendikalar göstermelik hale getiriliyor. Sendikal çoğulculuk hiçe sayılıyor. Tam bir dikensiz gül bahçesi. Grev hakkı yok. Tek tip sözleşme var. Toplusözleşme imza yetkisi Memur Sen’de. Tasarının özeti budur.
Kaynak : Aziz Çelik (Birgün Gazetesi)