Çarpık enflasyon rakamlarını kabul etmiyoruz! TÜİK sahte belge üretmekten vazgeçmeli, gerçekleri açıklamalıdır.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İhbar Eden : Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)
İhbar Edilenler :
1- Sait Erdal Dinçer- Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı
2- Ahmet Kürşat Dosdoğru- Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı
3- Nurettin Kaya -Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı,
4- Abdullah Yüksel-Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı,
5- Tülay Korkmaz -Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı,
6- Serdar Öz -Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı,
7- Umut Serhat İdman -Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcısı
Suç : Resmi belgede sahtecilik, 5429 Sayılı kanuna muhalefet
Açıklamalar :
İhbar edilenlerin tamamı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan ve Başkan Yardımcılarıdır.
İstatistik bilimi ve tabi ki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), oldukça önemli ve ikamesi olmayan veriler üretmektedir. Bu istatistik veriler sayesinde; Devlet daha adaletli bir şekilde karar alıcı ve denetleyici görevini yerine getirebilir. Tüm karar alma süreçlerini etkileyen istatistiklerin ve istatistikî yöntemlerin Bakanlıklarda ve kamu kurumlarında kullanılması olmazsa olmaz kuralıdır. İstatistikî bilgi olmadan Devletin gelecek planlaması, etki analizi, denetleme görevi ve yatırım planlaması görevlerini yürütmesi düşünülemez.
Devlet Kurumlarından biri olan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) görevlerinin en başında da ürettiği istatistiklerde adaletli olması gerekir. Bu adaleti de, ürettiği istatistik göstergeleri; güvenilir, yansız, kaliteli, uluslararası standartlara uygun, kıyaslanabilir, tutarlı, güncel ve toplumun ihtiyaç duyduğu verileri üretilmesi sayesinde sağlayabilir. Bu nedenle TÜİK’in ürettiği enflasyon rakamları da Devletin ekonomik anlamda daha adil yönetilmesi için gerekli verilerden biridir.
Çünkü Enflasyon;
-Mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişim oranlarının izlenmesinde,
– Ödeme sözleşmelerinin vade farklarının hesaplanmasında,
– Satınalma gücü değişiminin bulunmasında,
– Ekonomik ya da parasal değer serilerinin deflate (indirgenmesinde) reel değerlerinin bulunmasında,
– Verimlilik, kârlılık ve muhasebe hesaplarında,
-Merkez Bankasının para politikalarında,
-Hükümetlerin alacağı ekonomik tedbirlerin belirlenmesinde,
-Ekonominin gidişat için bir gösterge olmasında,
-Hükümetlerin ekonomik politikalarının belirlenmesinde,
– Ücretlerin ve fiyatların ayarlanmasında,
-Milli muhasebe hesaplarında,
-Fiyat analizlerinde,
-Ticari faaliyetlerin yönlendirilmesinde,
– Kira kontratlarının artış oranlarının belirlenmesinde,
Enflasyon yani Fiyat Endeksleri gösterge olarak kullanılmaktadır.
Ancak
TÜİK verilerine kamuoyunda güven kalmamıştır. TÜİK verilerine güven 2003 yılından itibaren adım adım düşerek bu gün hiç kalmamış olacak ki sadece bir şirketin değil, birçok “kamuoyu araştırma” şirketinin yaptığı anketlerde “yurttaşlarımızın yüzde 70’in üzerinde bir sonuç ile” Kurum’un açıkladığı “rakamlara inanmadığını” ortaya koymaktadır. Bazı özel araştırma şirketlerine göre halkın %79’u resmi enflasyon rakamına inanmıyor. Halkın %43’ü ise enflasyon rakamlarının %40’ın üzerinde olduğuna inanıyor.
Ayrıca Aralık 2020 de TÜİK tarafından açıklanan Resmi enflasyon her ne kadar % 14,60 olsa da bir de hissedilen enflasyon var. 2021 yılı başında TÜİK, düşük gelirlilerin hissettiği enflasyonun en düşük yüzde 22 olduğunu açıkladı ve CB Hükümeti de bunu kabul ederek 2021 yılı başında asgari ücrete yüzde 21 zam yapmıştı. Bu durum 2021 yılında da devam etmektedir. Resmi yıllık enflasyon her ne kadar Kasım 2021 de %21,31 olsa da CB Hükümeti 2022 yılında geçerli olacak asgari ücrete yüzde 50,4 oranında zam yapmıştır. 2020 Aralık-2021 Aralık arasındaki dolar kuru artışı tüm dalgalanmalar göz ardı edilse bile %51,11’dir.
Merkez Bankasının 50 katılımcıyla gerçekleştirdiği anket de enflasyon için fikir veriyor. 2021 yılında TÜFE beklentisi, bu anket döneminde yüzde 23,85 olarak açıklanmıştır. Öte yandan, Ekim 2021 de Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %34,26 ve Kasım 2021 Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %24,35 artması ile Sanayii Yİ-ÜFE yıllık rakamının %54,62 olması da göz önüne alındığında TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında bile enflasyon çelişkisi kamuoyunun TÜİK’e olan güvenini iyice yitirmesine neden olmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 03/12/2021 tarihinde açıklanan enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı açıkça ortadadır. Tüm yurttaşların derinden hissettiği ekonomik krizin siyasi etkilerini azaltmak amacıyla, objektif olması gereken kurumun enflasyon oranı gerçeğe aykırı olarak düzenleyip kamuoyuna açıklaması kurumun ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır. Oysa TÜİK’ in görevi gerçek rakamları açıklamaktır. Ülkemizde yurttaşlarımızın hissettiği yıllık enflasyon oranı (TÜFE) yüzde 50’nin üzerinde iken; TÜİK tarafından Kasım ayı verilerine göre yıllık enflasyon oranı yüzde 21,31 olarak açıklanmıştır.
TÜİK kamu gücü ve kamu kaynaklarını kullanarak elde ettiği verileri, gerçeğe aykırı olarak işlemektedir. Bağımsız ve tarafsız, alanında uzman ekonomist bilirkişilerce hesaplanacak olan gerçek enflasyon oranları, TÜİK yetkilileri tarafından resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyacaktır. Savcılığınız tarafından bahsi geçen suç şüphesi üzerine soruşturma başlatılması ve gerçek enflasyon oranlarının, alanında uzman bilirkişilerce hesaplatılması talebimizdir.
Şikayetimize konu belgeleri düzenleme yetkisi Türkiye İstatistik Kurumu’na kanunla verilmiştir. Bu nedenle, bu konuda tekel olan Türkiye İstatistik Kurumunun verileri sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğindedir. Bu yönüyle işlenen suç TCK 204/2,3 gereğince cezalandırılmalıdır.”(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanununda, TÜİK’in kuruluş amacı; “Resmî istatistiklerin üretimine ve organizasyonuna ilişkin temel ilkeleri ve standartları belirlemek; ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını ve Resmî İstatistik Programında istatistik sürecine dâhil kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak” şeklinde tarif edilmiştir.
Yine aynı Kanun’un 4 üncü maddesinde “Resmî istatistiklerin kalitesinin geliştirilmesi için Program kapsamında üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanır ve uygulanır.
Resmî istatistiklerin gerçekleri yansıtmasının sağlanması, tüm kullanıcılara tarafsız ve eş zamanlı olarak sunulması, gizlilik ilkesine riayet edilmesi, kamuoyunun bilgi edinme hakkının gözetilmesi temel esaslardır” cümlesiyle verilerin ve istatistikî bilgilerin güvenilirliği, gizliliği ve erişilebilirliğinin temel esas olduğu ifade edilmiştir. Bu sebeple bilgi güvenliğinin sağlanması, TÜİK’in varoluş nedeni olan vazifelerin ifası, yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve kurumsal itibar açısından son derece önemlidir. İzah edildiği üzere ihbar edilen kurum yetkilileri 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunun amaç ve ilkelerine aykırı hareket etmektedirler.
Sonuç Ve İstem :Yukarıda izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle; TÜİK Başkan ve Başkan Yardımcıları başta olmak üzere tespit edilecek tüm şüpheliler hakkında resmi evrakta sahtecilik gereği kamu davası açılmasını Konfederasyonumuz adına
saygılarımızla arz ve talep ederiz.
İhbar Eden Vekili
Av. …………….
(E İmzalıdır)
……………………..