2015 yılında, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bazı il, ilçe ve mahallerde aylarca süren ve yüzlerce insanın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan sokağa çıkma yasaklarının hem kamu hizmeti sunmakla görevli kamu emekçilerinin ve ailelerinin, hem de kamu hizmetinden yararlananların sadece kamu hizmeti sunma ve alma haklarını değil, yaşam haklarını da tehdit eder boyutlara ulaşması üzerine Konfederasyonumuzun kararıyla 29 Aralık 2015 tarihinde bir günlük grev eylemi gerçekleştirilmişti.
Sendikal faaliyet kapsamında yapılan ve benzer toplu eylemlerde AYM, AİHM ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun hukuka uygun olduklarına dair onlarca kararına rağmen grev sonrası sendikalarımızın yüzlerce üye ve yöneticisine yönelik disiplin cezaları verilmiş, bununla da yetinilmemiş bazı üyelerin OHAL KHK’ları ile ihraç edilmelerinin gerekçeleri arasında 29 Aralık grevi de sayılmıştır.
29 Aralık 2015 grevine katılan KESK’lilere verilen disiplin cezalarına karşı açılan davalarda iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurulmuştur.
Sendikamız EĞİTİM SEN’İN AİHM kayıtlarına ilk giren Dilek Kaya/Türkiye (Başvuru No 51194/19) başvurusuna, KESK’in üyesi olduğu European Trade Union Confederation (ETUC) katılma talebinde bulunmuş, AİHM İkinci Bölümü Başkanlığı 8 Kasım 2021 tarihli kararıyla ETUC’un davaya üçüncü taraf olarak müdahil olmasına, 30 Kasım 2021 tarihinden önce davanın çözümüne ilişkin genel ilkelerle ilgili görüşlerini mahkemeye sunmasına karar vermiştir.
Uluslararası hukuk açısından da eylemimizin sendikal hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirileceğine inanıyor, hukuk tanımaz iktidarı baskılara son vermeye çağırıyoruz.
ETUC’un mahkemeye sunduğu davaya müdahale talebini içeren dilekçesi için TIKLAYINIZ