Kadınların tarih boyunca emek vererek, bedeller ödeyerek elde ettikleri kazanımların iktidar ve koruması altındaki muhafazakâr, gerici, neo liberal kesimlerin fiili ve ideolojik saldırısının altında olduğu bir süreçten geçmekteyiz.
Son aylarda 6284 sayılı yasa ve İstanbul sözleşmesi etrafındaki tartışmalar ve gelişmeler kadınlara yönelik geliştirilen ideolojik saldırıların önemli örneklerindendir.
Kamu emekçileri alanında cinsiyet eşitsizliklerinin yanı sıra başta güvencesizlik, emek sömürüsü, mobbing, taciz ve kadına yönelik daha birçok saldırıya karşı kadın emekçiler geçmişten bu yana büyük fedakârlıklar göstererek ve bedeller ödeyerek eşitlik ve özgürlük mücadelesini yürütmeye devam ediyor.
Kamudaki kadın mücadelesinin öncülerinden biri de sendika adının dahi zor telaffuz edildiği, sendika binalarımızın mühürlendiği, sendika üyeleri ve yöneticilerimizin faili meçhul cinayetlerde yaşamlarını yitirdiği yıllarda Konfederasyonumuzda MYK üyeliği dahil her düzeyde görev, sorumluluk ve mücadele yürüten Sevil Figen Erol’dur!
Sevil Figen Erol da gözaltı ve tutuklanma dahil tüm baskılardan nasibini almıştır. Bu yönelimler karşısında Sevil Figen Erol sendikal hak ve özgürlüklerin yanı sıra kadın özgürlük mücadelesinde bir adım dahi geri atmamış, mücadeleye daha sıkı sarılmıştır.
Kadının düzenden ve düzen yaşamından kopuşu olmadan kadının eşitlik ve özgürlüğünün sağlanamayacağına yürekten inanan, yaşam düzenini de bu ideale göre kurgulayanlardandı Sevil arkadaşımız…
Son nefesini vermeden hastalığı nedeniyle KESK kongresine katılamayacak olmasının hüznüyle son mesajını yollayarak bayrağı devreden ve bizlere veda eden Sevil Figen Erol’u aramızdan ayrılışının on ikinci yılında sevgi ve özlemle anıyoruz.
Anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz…
SEVİL EROL’UN MÜCADELESİ YOLUMUZU AYDINLATMAYA DEVAM EDİYOR!
TEKOŞİN Û BERXWEDANÂ SEVİL EROL REYÂ MÉ RONİ DİKÊ!