Ülkemizde onlarca yıldır savaş ve şiddet politikaları uygulanıyor. Bu savaşın en acımasız sonucu ise 90’lı yıllarda köy yakma, boşaltma ve faili meçhullerdi. Bu politikalar sonucunda binlerce köy boşaltıldı. Milyonlarca insan zorunlu göçe tabi tutularak yerinden, kültüründen uzaklaştırılıp metropollerde açlık ve sefalet içerisinde yaşamaya mahkum ettirildi. Bu yöntem ile Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt Sorunu daha da derinleşerek büyük ayrışmalara öfke ve nefrete dönüştü. Bu politikalardan vazgeçmeyen her hükümet yozlaşarak tarihe karıştı. Baskı ve şiddet politikaları çözüm olmamasına rağmen 90’lı yıllarda uygulanan bu politika bugün AKP eliyle tekrardan uygulanıyor.
Nitekim Şuanda başta DERSİM olmak üzere Bölgede sanki normal bir şey yapılıyormuş gibi ormanlar ve tüm doğa yakılıp yıkılıyor. Bir bütün olarak coğrafya ateşe verilerek yaşanmaz hale getirilmek isteniyor. Köylerimiz, doğamız yakılıp yıkılarak 90’ları da aşan büyük tahribatlara sebep olunmakta ve bölgenin insansızlaştırılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bölgede yapılan bu tür uygulamalar geçmişte olduğu gibi bu günde ülkemizdeki kutuplaştırmayı artıracak ve çok daha vahim olaylara sebep olacağı çok açıktır. Vurmakla, kırmakla ve yakıp-yıkmakla hiç birin sorunun çözülmediğini tarih bize göstermiştir. Bu hakikat gün gibi ortadayken, bir inat uğruna yaşamlarımız, yaşam alanlarımız, ormanlarımız, doğamız tahrip ediliyor, coğrafyada Tarım ve Hayvancılık yapılamaz duruma getirildi. Köyler, ekin tarlaları, Tarım arazileri, bahçe bostanlar, su kanalları, sulama havuzları, hayvan barınakları yakılıp, yıkılıyor.
Ayrıca son zamanlarda Kazdağları’nda 4 ayrı noktada, keza Antalya Kemer ilçesine Bağlı Kuzdere mahallesinde meydana gelen orman yangınları siyasi iktidarın orman politikalarının bir sonucudur. AKP Hükümeti doğaya ve orman varlığımıza en küçük bir sevgi ve saygısı olmadığı da yaptıkları icraatlar la ortadadır. Onlar için rant ve kar uğruna her şey feda edilebilir, son 15 yılda AKP Orman Kanunu’nda 12 kez değişiklik yapılmıştır. Torba yasalara tıkıştırılan; yasal düzenlemelerle de Orman kanunu delik deşik edilmiştir. Ve her düzenleme orman alanlarımızın daraltılmasına, çıkar çevrelerine peş keş çekilmesine olanak sağlayacak niteliktedir.
Biz TARIM ORKAM-SEN olarak bu güvenlikçi ve yanlış politikaların, doğanın bir bütün olarak yok edilmesi geçmişte olduğu gibi şimdi de çözüm olamayacağını Ülkenin içinde bulunduğu kaos ortamından önce çıkarılması, bir an önce mevcut yangınların söndürülmesi ve bu yangınlara sebep olanların hakkında yasal süreç başlatmasını talep ediyoruz.
İnsan ve doğa katliamlarının son bulması için halkımızın yanında olduğumuzu bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz. 14.08.2017
TARIM ORKAM-SEN
MERKEZ YÜRÜTME KURULU