Çorum, Sivas, Maraş, Halepçe, 19 Aralık, Beyazıt, Gazi gibi onlarca katliam yaşanan bu topraklar beş yıl önce de 34 yurttaşımızın savaş uçakları ile katledilmesine tanıklık etti. Aradan geçen beş yılda ne sorumluları ve failleri yargı önüne çıkarıldı, ne de vicdanları rahatlatacak bir özür dilendi. Çoğu 15-20 yaşları arasında 34 yurttaşımızın katledildiği Roboski katliamı da ısrarla örtbas edilmek, toplumsal hafızadan silinmek isteniyor.
Tek tiplileştirilmiş, yandaşlaştırılmış medya başta olmak üzere tüm imkanlar halkın yanı başında yaşanan gerçekleri görmesini engellemek için seferber ediliyor.
Roboski utancıyla yüzleşmek yerine inkarı yüceltenler, sorumlularından hesap sormak yerine üstünü kapatanlar yeni katliamlara ve cinayetlere de davetiye çıkarmıştır. Nitekim Roboski’den bu yana başta 10 Ekim katliamı olmak üzere yüzlerce vatandaşımız insanlık dışı katliamlarda, saldırılarda yaşamını yitirdi, katledildi.
Roboski katliamında ölümü, katliamı sıradanlaştıran zihniyetin yarattığı şiddet can almaya, gençlerimizin hayallerini yıkmaya devam ediyor.
Eğer bu gidişata dur demezsek, herkes için en kutsal hak olan yaşam hakkını bugün yüksek sesle savunmazsak yarın omuzlarımızda korkularımızdan daha ağır bir yükü taşımamız kaçınılmaz olacak.
KESK olarak en başından beri barış ve kardeşliğin tesis edilmediği bir ülkede emeğin haklarından da söz etmenin mümkün olmadığını söylüyoruz. Bunun için her zaman savaşa karşı barıştan şovenizme, ırkçılığa karşı halkların kardeşliliğinden yana saf tuttuk.
KESK olarak çatışma, savaş değil, barış ve kardeşlik istiyoruz. Bu ülkedeki darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedeli her zaman yoksullaştırılmış halka ve emekçilere ödetildi. Savaş naraları atanların çocukları değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akıtıldı.
Beşinci yıldönümü vesilesiyle, Roboski katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha lanetliyor, halkların birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara karşı ortak ve birlikte mücadele çağrımızı yineliyoruz.