KESK, DİSK, ÇHD, İHD, TTB, MAZLUMDER ve TİHV, Urfa E Tipi Cezaevi'nde yaşanan isyanda 13 insanın yanarak yaşamını yitirmesine ilişkin hazırladığı raporu Kızılay YKM önünden Adalet Bakanlığı önüne yürüyerek açıkladı.
Yürüyüşe İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Genel Başkanımız Lami Özgen, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, çok sayıda insan hakkı savunucusu katıldı. "Hapishaneler ölüm evi olmasın" pankartının açıldığı yürüyüşte, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganları atıldı.
Adalet Bakanlığı önünde Urfa Cezaevi raporunu okuyan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, oluşturdukları heyetin cezaevine girip inceleme yapmasına Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmediğine dikkat çekerek, "Bu rapor 16 ve 17 Haziran 2012 tarihinde Urfa E Tipi kapalı cezaevinde vuku bulan yangınla ilgili tutuklu-hükümlü yakınlarının, görgü tanıklarının ifadelerinden ve bu ifadelere dayalı olarak heyetimizin kanaatini içeren sonuç kısmından oluşmaktadır" dedi.
Sorumlu Adalet Bakanı, Hükümet ve Başbakan'dır!
Genel Başkanımız Lami Özgen ise 12 Eylül dönemi ürünü olan işkencelerin günümüzde de devam ettiğine dikkat çekerek, "İç hukuk ve uluslararası hukuk çerçevesinde, cezaevinde bulunun tutuklu ya da hükümlülerin can güvenliğinden devlet sorumludur. Adalet Bakanlığı'na daha önce defalarca bildirilen bir durum karşısında hükümetin üç maymunu oynaması, 13 insanımızın ölümüyle sonuçlanmıştır. Burada sorumlu Adalet Bakanı, hükümet ve Başbakan'ın bizzat kendisidir" dedi.
Özgen, "Biz insan hakları savunucuları, sendikalar, sivil toplum örgütleri dün olduğu gibi bugün de cezaevlerinde yaşanan her türlü hak ihalleri, tecrit ve işkenceye karşı mücadele edeceğiz dedi".
MAZLUMDER adına konuşan Abdulrahim Semai ise, "Diyarbakır zindanında yazın pencereler kapalı kalorifer açılıyordu, bu gün de insanlar günde bir saat suyla idare ediyor. Cehennem sıcağı yaşıyorlar Harran Ovası'ndaki cezaevinde. Hani Dicle kenarında bir kuzunun ayağı kırıldığında acısını hissettiğini söyleyen zihniyet, hani İslami adalet. Ben şimdi 12 Eylül 1980 dönemi psikolojisini yaşıyorum. Cezaevinde hangi suçtan olursa olsun bütün insanların acısı yaşıyorum. Çünkü dörtlerin gecesinin şahidiyim, orda insanların nasıl ateş içerisinde can verdiklerini gördüm" dedi.