Bugün birçok ilde Şubeler Platformlarımız tarafından dokuz kadın yönetici ve üyemizin tutuklanmasını kınamak üzere basın açıklamaları gerçekleştirilmiştir. Mersin Şubeler Platformumuz tarafından demokratik kitle örgütlerinin de katılımıyla gerçekleştirilmek istenen basın açıklamasına güvenlik güçleri cop ve biber gazı kullanarak müdahale etmiştir. Müdahale sonucunda içlerinde ciddi şekilde yaralananların da olduğu otuz yedi yönetici ve üyemiz gözaltına alınmıştır.
Emek ve demokrasi mücadelesinin ayrılmaz parçası olan sendikal hak ve özgürlükler mücadelemizin “suç” olarak gösterilmesi çabası tamamen hukuksuz ve keyfidir. Hiçbir akıl, hukuk ve vicdanla izah edilemeyecek gerekçelerle kadın arkadaşlarımızın gözaltına alınması ve tutuklanması kabul edilemez.
Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Mersin’de de bu hukuksuzluğa karşı seslerini duyurmak için, en demokratik hakları olan basın açıklaması yapma hakkını kullanmak isteyen arkadaşlarımızın karşılaştığı vahşeti kınıyor, gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz.
Emekçilerin, ezilenlerin aleyhine olan uygulamalara karşı sesini yükselten tüm güçler gibi KESK’ te her zaman emek ve demokrasi düşmanlarının hedef tahtasında yer almıştır. Sendikal mücadeleyi tamamen “hükümetin güdümünde” biçimlendirecek yasal değişikliklerin hazırlıklarını yapıldığı bu hassas dönemde, kamu emekçilerinin sendikal mücadelesinin başlatıcısı ve sürdürücüsü olan KESK’e yönelik baskıların katlanarak artırılmasının amacı açıktır.
Ancak KESK’i kendi belirledikleri sınırlar içerisine hapsetmeye, baskılarla “hizaya getirmeye” çalışanlar amaçlarına ulaşamayacaktır. Çünkü bizler haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sesiz kalmayacağız
Emeğin değerlerini bağrında taşıyan, gücünü örgütlülüğünden ve yıllardır sürdürdüğü fiili meşru mücadelesinden alan KESK, baskılara boyun eğmeyecek, emek ve demokrasi düşmanlarına rağmen mücadelesini yükseltecektir.