Son dönemde artan saldırılara, sendikal hak ve özgürlükler mücadelemiz üzerindeki baskılara ve 21 Ekim günü (bugün) İzmir’de görülecek KESK yöneticileri ile üyelerinin yargılandığı davaya ilişkin birçok ilde basın açıklamaları yapıldı.
KESK Ankara Şubeler Platformu, aralarında KESK Genel Başkanımız Lami Özgen ve Eğitim Sen Kadın Sekreteri Sakine Esen Yılmaz’ın bulunduğu 31 kişinin İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek karar duruşmasına ilişkin Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Artık yeter, kimse ölmesin, KESK'e dokunma" pankartı açılırken, sık sık " Savaşa hayır, barış hemen şimdi" sloganı atıldı. Platform adına açıklamayı okuyan KESK Basın ve Yayın Sekreterimiz Baki Çınar, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin, evlerine ateş düşenlerin, bedel ödeyenlerin hep yoksul kesimlerin olduğunun altını çizerek, "Hala egemenlerin savaş çığlıkları atmasına tahammülümüz kalmadı. Artık yeter kimse ölmesin" dedi.
Çınar konuşmasında “ AKP, KESK şahsında kamu emekçilerini kuşatma altına almak, etkisizleştirmek, "devletin yeni yüzü" AKP politikalarıyla uyumlulaştırmak ve sonuçta devre dışı bırakmak istiyor. Bunu bir yandan 4688 sayılı yasa değişikliklerinde grev ve TİS hakkımızı engelleyerek, kadük bırakarak yapmak isterken bir yandan da çeşitli bahaneler ve ad altında geliştirdiği baskılarla gerçekleştirmek istiyor. Son dönemlerde, hiçbir dönem olmadığı kadar, sendikal hak ve özgürlükler mücadelemizde baskı, sindirme ve ayrımcı politikalarla karşılaşıyoruz. Konfederasyonumuza yönelik baskı ve hukuk dışı uygulamalar kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Şu anda 21 KESK yöneticisi ve üyesi çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunmaktadır. 27 Eylül 2011 tarihinde Urfa'da sendika şube binalarımız basılarak çoğunluğu üyemiz olmak üzere 19 kişi gözaltına alınmış ve içlerinde şube başkanlarımızın da bulunduğu beş arkadaşımız tutuklanmıştır. Aradan 10 gün geçmeden serbest bırakılan arkadaşlarımızdan beş kişi açığa alınmıştır. 17 Ekim 2011 tarihinde, İstanbul'da görev yapan Tunceli EĞİTİM SEN eski şube başkanımız Mardin eski EĞİTİM SEN şube başkanımız, EĞİTİM SEN Mardin şube üyesi bir arkadaşımız ve Kızıltepe SES eski şube yöneticisi bir arkadaşımız gözaltına alınmıştır.
Konfederasyonumuza yönelik en kapsamlı gözaltı olayı 28 Mayıs 2009 tarihinde İzmir ili merkezli başlatılan operasyondur. Konfederasyonumuz Genel Merkezi JİTEM elemanları tarafından basılarak yaklaşık altı saat aranmıştır. Tüm bu aramalarda en ufak bir suç unsuruna rastlanmamıştır. Bu yapılanlar ile kamuoyunda konfederasyonumuza yönelik olumsuz bir imaj ve kuşku yaratma hedeflenmiştir. Tamamı KESK yöneticisi ve üyesi 35 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 22'si tutuklandı. Tutuklananlar arasında şu anki Genel Başkanımız, o dönemdeki KESK Kadın Sekreterimiz, Eğitim Sen Kadın Sekreterimiz, KESK eski Genel Sekreterimiz, Eğitim Sen eski kadın sekreterimiz de bulunmaktaydı. Tutuklanan 22 arkadaşımız altı aylık bir mağduriyetten sonra 19–20 Kasım 2009 tarihinde ilk duruşmada tahliye oldular. Dava devam etmekte olup içlerinde Genel Başkanımız Lami ÖZGEN ve EĞİTİM SEN Kadın Sekreterimiz Sakine Esen YILMAZ'ın da bulunduğu 31 arkadaşımız hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla ceza istenmektedir. Karar duruşması yarın (21 Ekim'de) saat 10.00'da İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecektir.
Ülkemizde kamu emekçilerinin sendikal hak arama ve örgütlenme mücadele tarihi aynı zamanda baskıların, sürgünlerin, soruşturmaların, gözaltı ve tutuklanmaların tarihidir. Ne yazık ki, hak ve özgürlükler mücadelesi bedel ödeye ödeye ilerliyor. Ancak son yıllarda hiçbir dönemle kıyaslanmayacak düzeyde bir kuşatma altına alınmak isteniyoruz. İzmir'deki yargılama da bu kapsamdadır. Bu açıdan İzmir'de yapılacak duruşmada yargılanan sendikal mücadelemizdir. Hak aramaya ilişkin eylem, etkinlik ve faaliyetlerimizdir. Yargılanan yöneticilerimiz şahsında KESK'tir. Yargılanan emek ve demokrasi mücadelemizdir. Yargılanan bizleriz…
İzmir yargılaması bir ayıptır ve arkadaşlarımızın tümünün beraatıyla bu ayıp temizlenmelidir. Tutuklu tüm KESK'liler derhal serbest bırakılmalıdır. Tutuklu KESK'liler onurumuzdur, alnımızın akıdır. Onurumuza ve arkadaşlarımıza her şart altında sahip çıkacağız.” diyerek konuşmasını tamamladı.
KESK Basın Bürosu